3. Ceza Dairesi 2015/5428 E. , 2015/7814 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KD - 2013/136957
MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2012/244 (E) ve 2013/50 (K)
Dairemizin 14.01.2015 tarih 2014/24934 Esas - 2015/584 Karar sayılı dosyasının kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 12/02/2015 tarih 3 - 2013/136957 sayılı itiraz talebi ile "Eleştiri, temyiz mahkemesince aleyhe temyiz bulunmaması veya sonuca etkili olmaması nedeniyle mutlak bozma sebebi teşkil etmeyen bir hukuka aykırılığa uyarıcı, öğretici ve yol gösterici nitelikte işaret edilmesidir. Eleştiri kural olarak “onama” kararlarında söz konusudur. Hükmün sanık lehine belirlenen hukuka aykırılıklar veya zorunluluklar nedeniyle bozulması durumunda sanığın aleyhine tespit edilen hukuka aykırılıkların da bozma sebebi yapılması ve hükmün lehe-aleyhe bozulmasına karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde sanığın; önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkûmiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle, hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılacağı kanaatine varılmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15/04/2014 gün ve 323-181 Esas - Karar sayılı, 22/04/2014 gün ve 120-209 Esas - Karar sayılı Kararları da bu yöndedir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Yüksek Dairece yerel mahkeme hükmü sanık lehine bir nedenden dolayı bozulduğu halde; "Dosya kapsamındaki sanığın adli sicil kaydına ve getirtilen ilama göre mükerrir olan sanık hakkında TCK"nin 58. maddesinin uygulanmaması" isabetsizliğinin aleyhe temyiz bulunmaması gerekçesiyle eleştiri sebebi yapılması, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle, hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına neden olacağından, sanık aleyhine tespit edilen bu hukuka aykırılığın da bozma sebebi
yapılarak, kazanılmış hak saklı tutulmak kaydı ile hükmün lehe-aleyhe bozulmasına karar verilmesi gerektiği kanaati ile anılan Yüksek Daire kararına itiraz etmek gerekmiştir.
Kasten Yaralama suçundan sanık G.. T.. hakkında Kocaali Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/02/2013 gün ve 2012/244 E. - 2013/50 K. sayılı Kararı ile verilen mahkumiyet hükmünün BOZULMASINA dair Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 14/01/2015 gün ve 2014/24934 Esas, 2015/584 Karar sayılı kararının KALDIRILMASI, hükmün mevcut bozma sebebiyle birlikte eleştiri konusu yapılan hukuka aykırılık yönünden de CMUK"un 326/son maddesi gözetilmek suretiyle BOZULMASI, itiraz yerinde görülmediği takdirde, itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na TEVDİİ," talebiyle 05.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Yasanın 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı yasanın geçici 5. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkındaki Kanuna eklenen geçici 5. madde hükmü uyarınca Yüksek Yargıtay Ceza Genel kurulunca henüz karara bağlanmayan dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/04/2014 tarihli 2013/120 Esas 2014/209 Karar sayılı Kararında da "Görüldüğü gibi, hükmün bozulmasını gerektiren başka bir nedenin bulunması halinde, yerel mahkemece düzeltilmesi mümkün olabilecek nitelikteki hukuka aykırılıklar da eleştiri konusu yapılmakla yetinilmeyerek bozma nedenine eklenmelidir. Böylece bozma üzerine kurulacak yeni hükümde cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak gözetilerek hukuka aykırılıklar giderilmiş olunacaktır. Ancak, şartlarının oluşmasına karşın yerel mahkemece sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması gibi bazı hukuka aykırılıklar başka bozma nedeni bulunsa bile bozma nedenlerine eklenmemeli ve eleştiri ile yetinilmelidir. Zira bu halde, önceki hükmün sadece sanık lehine temyiz edilmiş olması nedeniyle, tespit edilen bu tür bir hukuka aykırılığın bozma üzerine verilecek hükümde 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gözetildiğinde giderilmesi imkanı bulunmamaktadır." şeklinde kararının bulunduğu ayrıca 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesince yürürlükte olan 1412 sayılı mülga CMK"nin 326/son maddesinde "Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz" hükmünün yer aldığı, mahkemece sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmamış ve aleyhe temyiz bulunmuyor ise temyiz merciince aleyhe bozma yapılamayacağı, aksi takdirde itirazda talep edildiği gibi mevcut bozma nedenine ilave edildiği takdirde bozulan ilamının infazında tatbik edilmese bile ileride oluşacak muhtemel bir ilamın infazında bu sefer tekerrür hükümlerin uygulanması sırasında dikkate alınıp, 5275 sayılı CGTİK"nin 108/3. maddesince sanık hakkında 2. kez tekerrür hükümleri uygulanarak şartlı tahliye hükümlerinden faydalandırılmayacağı, hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına neden olacağı anlaşılmıştır.
Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/02/2015 tarih 3 - 2013/136957 temyiz sayılı itiraz istemi yukarıda anlatılan gerekçede belirtildiği üzere yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nin 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 14.01.2015 tarih 2014/24934 Esas, 2015/584 Karar sayılı bozma kararı ile ilgili itirazın incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 03/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.