3. Hukuk Dairesi 2020/6327 E. , 2021/8064 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden kurulan hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava dışı Ankara ...Yangın Güvenlik Sistemleri Anonim Şirketi"nin davalı ... Belediyesi"nden, 24/06/2013 tarihli altı adet itfaiye aracı alım sözleşmesinden kaynaklı alacaklı olduğunu, ünvanı belirtilen şirketin ise davacı şirkete olan borcunu ödemekte güçlük çekmesi nedeniyle davalı belediyeden olan söz konusu alacağının borca karşılık olmak üzere davacıya temlik edildiğini, temlik işlemi davalıya bildirildiği halde ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve haksız itiraz nedeniyle asıl alacağın % 20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; yetki itirazında bulunarak davanın temlik eden dava dışı şirkete de yöneltilmesini talep etmiş, davanın reddi ile asıl alacağın %20"si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile Ankara 29. İcra Müdürlüğü"nün 2015/12721 Esas sayılı dosyasında 7.331.416,56TL asıl alacak, 423.408,24TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına, davacının icra inkar tazminat talebi ile davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile icra inkar tazminat talebinin kabulü yönünden yeniden hüküm kurulmuş; hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun " Duruşma yapmadan verilecek kararlar " başlıklı 353. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (2) nolu alt bendi " Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, (...) duruşma yapılmadan karar verilir." ;
Aynı kanunun 359. maddesinin (2) nolu fıkrası ise; " Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermektedir.
Açıklanan bu kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; bölge adliye mahkemesinin, ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata edilmesi ve bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermesi gerekmektedir.
Somut olayda; bölge adliye mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabul edilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararı tamamen kaldırılarak, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde sadece ilk derece mahkemesince verilen kararın hüküm kısmının " İcra inkar tazminat talebinin reddine " ilişkin bölümü kaldırılarak; yerine " Yasal şartları oluştuğundan asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, " dair hüküm kurulması suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi, ilk derece mahkemesi kararın diğer kısımlarının ise aynen muhafaza edilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.