Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/871
Karar No: 2019/7217
Karar Tarihi: 15.04.2019

6102 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/871 Esas 2019/7217 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen bir davada, 6102 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu işlendiği gerekçesiyle mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında tutarsızlıklar ve eksiklikler olduğundan Yargıtay tarafından bozulmuştur. Kararda, kararın dayandığı tüm verilerin açık bir şekilde gerekçeye yansıtılması, hukuki nitelendirme yapılması ve cezada artırım ve indirim nedenlerinin tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılmadan hüküm kurulduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun değerlendirilmediği tespit edilmiştir. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanunlar ise şöyledir: Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesi, CMK\"nun 231/6-b ve 231/8. maddeleri, 6102 Sayılı Kanun ve 6762 Sayılı Kanun.
19. Ceza Dairesi         2019/871 E.  ,  2019/7217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6102 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, sanıklar tarafından tutulmayan defterlerin hangileri olduğu, hangi tarihte tutma yükümlülüğü altına girdikleri ve yükümlülükleri yerine getirmedikleri tarih itibarı ile mahkumiyet kararı verilen 6102 sayılı Kanun hükümlerinin yürürlükte olup olmadığı ile lehe düzenleme getirip getirmediği tespiti yapılıp karar yerinde gösterilip tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kabule göre ise;
    1-Atılı suçun yaptırımı olarak, gerek mülga 6762 sayılı Kanun"un yürürlükte olduğu dönemde gerekse 6102 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra adli para cezası öngörülmesine karşın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesi uyarınca sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
    2-Sanık hakkında CMK"nun 231/6-b hükmü uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşan kanaate göre hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile değişik ve suç tarihi itibariyle uygulanması mümkün olmayan CMK"nun 231/8. maddesindeki gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunması nedeni ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi