3. Hukuk Dairesi 2016/17282 E. , 2017/6464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarafların Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/494E-2012/909K sayılı ilamı ile 20/09/2012 tarihinde boşandıklarını, mahkemece boşanma unsurları değerlendirlirken davalının geliri hakkında hiçbir araştırma yapılmadığını, boşanma ilamına göre davalı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının özel bir şirkette ortak olduğunu ancak ortaklıktan ayrılarak İngiltere"ye döneceğini, 68 yaşında olduğunu ve sağlık sorunlarının çalışmasına engel olduğunu, davalının sabit olarak aylık 900,00 TL civarında emekli maaşı aldığını, bunun dışında davacı ile evlilik birliği içinde ortak inşa ettikleri lüks bir villada yaşadığını, boşanmadan önce davalının bu villayı muvazaalı olarak sattığını, açılan dava neticesinde tapunun kendisine döndüğünü, kira sorunu olmadığını belirterek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; tarafların mali durumunda ne gibi değişiklikler olduğunun ispatlanması gerektiğini, emekli maaşı almasının nafaka almasına engel teşkil etmeyeceğini, asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunmasının da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; boşanma dava dosyasında tarafların boşanmalarına karar verildiği tarihte de davalı kadının emekli maaşı aldığı, buna rağmen aylık 500 TL nafakaya hükmedildiğini, davalının boşanma davasının kesinleştiği 10/09/2013 tarihinden sonra her hangi bir iyileşme olmadığı, emekli maaşı almasının davalıyı yoksulluktan kurtarmayacağı, ek başka bir gelirinin de bulunmadığını, bununla birlikte davacının turizmle uğraştığı, yurt dışından emekli olduğu, ve üzerine kayıtlı mal varlığının da bulunduğu, maddi durumunda bir kötüleşme de bulunmadığı gerekçesi ile davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
TMK.nun 176/4. maddesine göre; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı
şekilde 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır".
Davacı bu dava ile; yoksulluk nafakasının takdir edildiği tarihten sonra davalı kadının sosyal ve ekonomik durumunda iyileşmeler olduğu buna karşılık kendi durumunda nafakanın kaldırılmasını gerektirecek değişiklikler olduğunu iddia ederek nafakanın kaldırılması talep edilmiş, mahkeme ise davalının boşanma davası sırasında da emekli maaşı aldığı halen de aynı maaşı almaya devam ettiği, sosyal ve ekonomik durumunda herhangi bir değişikliğin gerçekleştiğinin ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda dava dosyasının incelenmesinde; Muğla Vergi Dairesi tarafından gönderilen cevabi yazıda davalı ... adına pek çok iş kolunda mükellefiyet kayıtlarının olduğu, bunun yanında tarafların evlilik birliği içinde birlikte edindikleri iddia edilen villanın davalı tarafından günlük kiralanarak gelir elde edildiğine ilişkin rezervasyon formları ve makbuzlarının bulunduğu anlaşılmakta, ne var ki; bu gelirlerin yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarihlerde de elde edilip edilmediği anlaşılamamaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş; davalının öncelikle Vergi Dairesi"nin cevabi yazısında belirtilen iş kollarında fiilen gelir elde edip etmediği, ediyorsa hangi tarihten itibaren, hangi iş kolunda, ne kadar gelir elde ettiği, bahsi geçen villanın kiralanmasından elde edilen gelirin de daha önceki nafaka tarihinde de var olup olmadığı, neticeten davalının yoksulluk nafakası hükmedildiği tarihten sonra gelirinde herhangi bir artış olup olmadığı hususlarının etraflıca araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yukarıdaki gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.