1. Hukuk Dairesi 2019/898 E. , 2021/756 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabul nedeniyle kabulüne, birleştirilen davanın ise davalı şirketin kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle reddine, ıslah talebinin usulden reddine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de asıl ve birleştirilen davada davacı ve asıl davada davalının istinaf başvurunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.02.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... Uğraşan geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ve davalı ... San. Tic. Ltd. Şti vekili Avukat gelmedi, yokluklarında, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, maliki olduğu 375 ada 19 parsel sayılı taşınmazı müteahhide vermek istediğini ancak okuma yazma bilmediğini, resmi dairelerde işlem yapmakta zorlanacağı için vekalet vermek istediğini, davalının notere gidiyoruz diye kandırdığını ve tapu dairesine götürerek taşınmazı satış suretiyle devraldığını, davalının tanıdık müteahhit olduğunu söyleyerek, yerini ona vermeyi teklif ettiğini, arsası küçük olduğundan ve çevresinden duyduğuna göre arsasından en fazla 5 daire çıkabileceği için giriş kat ve 3. kattan iki daire istediğini, davalının müteahhidi ile görüşmeye götürdüğünü söyleyerek, kendi işlettiği tekel büfesinde kendisini beklettiğini ve müteahhit ile kat karşılığı inşaat sözleşmesini kendisi olmaksızın ve müteahhidin menfaatine uygun şekilde imzaladığını, davacının oğlunun yurt dışından gelmesi üzerine durumun ortaya çıktığını, daha sonra elde ettikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalıya 1 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin verildiğini, davalı ile defalarca görüşmesine rağmen taşınmazı iade etmekten kaçındığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı, dava konusu 375 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin muvazaalı olarak düzenlendiğini, davalı şirketin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazda davacı şirket adına kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tescil edilen bağımsız bölümlerin iptali ve davacı adına tescili ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile tadilat sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiş, 21.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile uğradığı zararın tazmini de talep etmiştir.
Asıl davada davalı, davacının dava konusu taşınmaz için dava dışı bir şirketle anlaştığı ancak şirketin inşaatı yapamadığını, sözleşmeyi feshedemeyen davacının kendi isteği ile taşınmazın adına tescil edildiğini, iyiniyetli olduğunu 1 ve 6 nolu bağımsız bölümlere ilişkin davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
Birleştirilen davada davalı şirket, davalı ... ile davacı arasındaki ilişkinin bilinemeyeceğini, sözleşmenin usulüne uygun yapıldığını, emlakçı vasıtası ile anlaşma sağlandığını, inşaatı bitirip teslim ettiğini, tapuya güvenerek ve iyiniyetle işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın kabul nedeniyle kabulüne, birleştirilen davanın ise davalı şirketin kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle reddine, ıslah talebinin usulden reddine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de asıl ve birleştirilen davada davacı ve asıl davada davalının istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 375 ada 19 parsel sayılı 199,08m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın tamamı davacı ... adına kayıtlı iken, 40.000TL bedelle davalı ...’e devredildiği, Üsküdar 16. Noterliği 06.03.2014 tarih 09839 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin birleşen davada davalı şirket yetkilisi ...ile davalı ... arasında imzalandığı, dava konusu 375 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatta beş katlı bina inşa edileceği bodrum katta her daire için birer oda olmak üzere dört bağımsız bölümlü bina yapılacağı ve karşılıklı para alınmamış olup inşaat bitince 1 nolu ters dubleks dairenin %50’si ve 4 nolu dubleks dairesinin %50’si arsa sahibine, 1 nolu ters dubleks dairenin %50’si, 4 nolu dubleks dairesinin %50’si ile 2 ve 3 nolu dairelerin müteahhide ait olacağı kararlaştırıldığı, Üsküdar 22. Noterliğince düzenlenen 26.01.2015 tarih ve 01567 yevmiye numaralı tadil sözleşmesinde ise, imar artışından dolayı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin koşulları değişmemek kaydı ile daire paylaşımının yeniden düzenlendiği, zemin kat (1) ile 3. Kat (6) no"lu dairenin davalı ...’e, 2, 3, 4, 5 ve 7 nolu dairelerin ise davalı şirkete bırakılacağının kararlaştırıldığı, tapu kaydında 1 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... adına 07.05.2015 tarihli kat irtifakı tesisi ile kayıtlı olduğu, 2,3,4, 5 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin davalı şirket adına tescil edildiği, 5 nolu bağımsız bölümün davalı şirket tarafından 11.5.2015 tarihinde dava dışı 3. kişiye devredildiği, 2,3,4 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin ise yargılama sırasında dava dışı 3. kişilere devredildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz." hükümleri düzenlenmiş olup, davalı ... davayı cevap dilekçesinde kabul ettiğinden davacı lehine tarife hükümlerine göre belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davacının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA,
Davacının birleştirilen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda; tarafların tanık deliline dayanarak tanık ismi bildirdiği anlaşılmakla, mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 27. maddesine göre hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde tanıklar dinlenmeden sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, davacı tarafından HMK’nin 80. maddesine göre usulüne uygun şekilde ıslah dilekçesi verilmesine rağmen, sanki dilekçe verilmeksizin ıslah talebinde bulunulmuş gibi, süresinde dilekçe sunulmadığı gerekçesiyle ıslah talebinin usulden reddine karar verilmesi de isabetli değildir.
Hal böyle olunca; taraflarca sunulan delillerin usulüne uygun olarak toplanması, davacının ıslah dilekçesi de gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Davacının değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın kararı veren İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı- birleştirilen davada davacı vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalı ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.