20. Hukuk Dairesi 2016/4297 E. , 2016/10073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından reddi hakim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından sunulan 28/09/2015 tarihli dilekçesinde özetle; [...... 1. ... Hakimi ...."ün mahkemede görülmekte olan işbu dosyada 17/09/2015 tarihli oturumda, "Yargıtay Ceza Dairesinin bozma kararında sanığa ait bilgisayarlar kullanılarak sahte rezervasyon yapıldığına ilişkin her türlü kuşkudan uzak kesin delil bulunmaması ve ayrıca zarar verme kastıyla hareket ettiği iddiasıyla suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle bozulmuş olup, delillerin takdiri konusunda Hukuk Mahkemeleri Ceza Mahkemelerinin delilleri değerlendirme kıstaslarıyla bağlı olmayıp kararla esas alınan bilirkişi raporunun da dosya üzerinde yapılması ve arama sırasında emniyetçe alınan imaj CD"leri üzerinde bilirkişilerce fiili inceleme yapılmaması nedeniyle ceza dosyasından getirilen emanet memurluğunca gönderilen CD ve DVD"ler üzerinde inceleme yapılarak davaya konu biri şirkete diğeri şirket ortağının eşine ait olan bilgisayarlardan diğer bilgisayara girilip girilmediği ve rezervasyonların yapılıp yapılmadığı konusunda aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına" karar verildiği, ceza dosyasındaki inceleme ile birlikte üçüncü kez inceleme yapılacağı, bu yönden herhangi bir sorun bulunmadığı, ancak mahkeme hakiminin dosyayı keyfi bir şekilde sürüncemede bıraktığı, delillerin hukuka aykırılığı Yargıtayca tespit edilmesine ve daha önce ceza mahkemesinde imajlar üzerinde de inceleme yapılmış olmasına rağmen, tekrar inceleme yapılmasına karar verilmiş olmasının hakimin tarafsızlığını kaybettiğini açık bir şekilde ortaya koyduğu, ayrıca hakimin ceza dairesi kararında kullanılan "Her türlü kuşkudan uzak kesin kanıt bulunmamaktadır" ibaresini bağlamından koparılarak bunu adeta şablon bir gerekçe olarak takdim etmesinin hukuken doğru bir yaklaşım olmadığı, bu gerekçenin hukuk mahkemesini de bağlayacağı, mahkeme hakiminin ceza yargılamasını yok saydığı, bilirkişilerin ceza yargılamasında toplanan delillerin sıhhatini tespit etme imkanlarının bulunmadığı, iki bilirkişi raporu arasında bir çelişki bulunmadığı halde bu suretle karar verilmiş olmasının tarafsızlığını kaybettirdiği...] gerekçesi ile reddi hakim talebinde bulunmuştur.
Reddedilen hakim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin esastan ve usulden reddine, disiplin para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nın 36. maddesine göre reddi hakim yoluna, taraflardan birisi veya onun nam ve hesabına takip yetkisi bulunan yetkili vekili tarafından, vekâletnamesinde özel yetkisi var ise başvurulabilir (HMK m.74).
Somut olayda; reddi hakim yoluna başvuran davalılar vekiline, vekil olarak atandığına ilişkin vekaletnamede hakimin reddi yoluna başvurulabilmesi için özel yetki verilmediği için reddi hakim talebinin öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerekirken,merci tarafından talebin hem esastan hem usulden reddine karar verilmesi doğru ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 1. bendinin kaldırılarak yerine “1)- Reddi hakim talebinde bulunan davalılar vekiline ait vekaletnamede reddi hakim talebine ilişkin özel yetkisi olmadığından,davalılar vekilin reddi hakim talebinin usulden reddine” cümlesinin yazılmasına, hükmün ikinci bendinin de tamamen kaldırılarak yerine; “2)- Reddi hakim talebin usulden reddedilmesi nedeni ile disiplin para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına” cümlesinin yazılması sureti ile düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.