22. Ceza Dairesi 2015/12415 E. , 2016/6558 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesinde tanımlanan suçun öğelerinin farklı olduğu, olay gecesi saat 02:00-03:00 sıralarında katılana ait işyerinden 7 adet tekstil makinesi çalınması şeklindeki eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b ve 143. maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturmasının yanında, eylemlerin aynı Yasanın 116/2-4 ve 151/1. maddelerinde tanımlanan işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu, mahkemece lehe Yasa değerlendirmesi yapılarak mala zarar verme suçundan hüküm kurulduğu ancak işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan şikayet, uzlaşma ve zamanaşımı hususları dikkate alınmak kaydıyla yapılacak uygulamaya göre Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde lehe Yasanın belirlenmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi ve sanığın sorgusu sırasında alınan beyanından, suçların saat 02:00-03:00 sıralarında ve geceden sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 143/1. maddesi gereğince uygulama yapılmaması, yapılan uygulama sonucu 5237 sayılı TCK"ya göre kurulan hükümlerin açıkça sanık lehine olması ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili kısımlar çıkartılarak yerlerine ‘‘Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-2-3. maddesinin uygulanmasına,” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 12 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresinin suçun işlendiği 07/09/2003 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
III- Hükümlü ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde ise;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 gün ve 2007/125-2007/186 sayılı kararında da açıklandığı üzere, sanık ... hakkındaki ... Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2003 tarihli ve 2003/386-515 sayılı kararının, temyiz edilmeden kesinleşmesi nedeniyle lehe yasanın belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen ve hükümlü konumuna giren ... hakkındaki uyarlama yargılaması ile genel hükümlere göre hakkındaki yargılama süren diğer sanık ... hakkındaki davanın, farklı hükümlere bağlı olması ve birlikte görülemeyeceği gözetilerek, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca hükümlü hakkındaki dosyanın, diğer sanık ... hakkındaki davadan ayrılmasına karar verildikten sonra, uyarlama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.