17. Ceza Dairesi 2015/12260 E. , 2016/6012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanığın müştekiler ... ve ... karşı eylemi hakkında kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan Kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ""hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak"" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanığın müşteki ..."e karşı eylemi hakkında kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık
suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanığın müştekinin dolmuşundan 30,00-40,00 TL değerindeki teybi çaldığı, sanığın yer göstermesi sonucunda müştekiye ulaşıldığı, ancak müştekinin teyibin değeri düşük olduğundan almayacağını da beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Şüphe üzerine Ulus Meydanında teyip satmaya çalışan sanığın yakalanması üzerine, sanığın etkin pişmanlık göstererek yaptığı yer gösterme ile müştekinin tespitini sağladığının anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanmaması,
3-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.