MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."un, kendisini ... olarak tanıtmak suretiyle katılan ..."in yetkilisi olduğu ... Ayakkabıcılık Sanayi ve Ticaret A.Ş isimli firmada muhasebe elemanı olarak çalışmaya başladığı, katılanın yurt dışında olduğu sırada kasadan aldığı boş çek yapraklarından birini 30/03/2007 tarih ve 38.000 TL bedelli, diğerini de 30/03/2007 tarih ve 47.000 TL bedelli olarak doldurup katılan adına imzaladıktan sonra, diğer sanık ... aracılığıyla ... Türk Katılım Bankası A.Ş ... şubesinden tahsilini sağladığı, ayrıca 03/05/2007 tarihinde...Ayakkabıcılık Sanayi ve Ticaret A.Ş antetli bir kağıda katılan..."in imzasını kopyalamak suretiyle oluşturduğu sahte ödeme talimatı ile ... Bankası ... şubesinden ... şubesinde hesabı bulunan ... sahte kimlikli şahsın hesabına 27.000 TL"lik EFT gönderilmesini sağladığı, bu paranın kısa bir sürede nakit olarak çekildiği iddia edilen olayda;
1- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanığın, katılandan çaldığı boş çek yapraklarını doldurup katılan adına imzalayarak oluşturduğu sahte çekleri 30/03/2007 tarihinde tahsil ettikten sonra, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında 03/05/2007 tarihinde katılan adına sahte ödeme talimatı düzenleyerek katılanın hesabından 27.000 TL"lik EFT gönderilmesini sağlaması karşısında, TCK"nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 112.000 TL, haksız menfaatin iki katının 224.000 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken eksik adli para cezası tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve müdafiinin, eksik inceleme ile karar verildiğine, atılı suçların işlendiğine dair kesin delil bulunmadığına ve suçların yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık ..."ın aşamalarda değişmeyen savunmasında, diğer sanık ... ile kendisine yol tarif etmesi nedeniyle tanıştıklarını,..."in kendisini ... olarak tanıtarak ne iş yaptığını sorduğunu, şoför ve işsiz olduğunu söylemesi üzerine, sahibi olduğu işyerinden birisinin 15 gün sonra emekli olacağını ve kendisi ile çalışıp çalışmayacağını sorduğunu, kendisinin de bu teklifi kabul ettiğini, 5 gün sonra sanık ..."in kendisini arayarak işe alacağını söyleyip evinden aldığını, beraber...yakasına gittiklerini, ... Bankası önünde durarak işi olduğunu belirtip, bir çek verip bankadan tahsil etmesini istediğini, bunun üzerine çeki tahsil ettiğini, daha sonra bir çek daha var deyip yine ...Bankası"nın başka bir şubesi önünde durduğunu, bu çeki de tahsil ettiğini, dışarı çıktığında sanık ..."in bankanın önünde olduğu ve kendisine 250 TL avans verdikten sonra “Bugün geç oldu, yarın seni alırız.” dediğini, üç saat sonra bankadan aranarak çeklerin çalıntı olduğunun söylendiğini beyan etmesi, suça konu çeklerin arkasında ikinci ciranta olarak imzası bulunan sanık ..."ın adı soyadı, telefon numarası ve adresini çeklerin arkasına açıkça yazmış olması, söz konusu çeklere ilişkin hesap sahibi şirkette daha önce çalışıp kendisini ... olarak tanıtan sanık ..."in, sanık ..."a da kendisini aynı isimle tanıtmış olması, sanık ..."ın ... tarafından işe alındığı inancı ile çekleri kimliği ve adresini de vererek tahsil ettiği gibi, kolluk görevlilerine sanık ... ile irtibat kurduğu telefon numarasını da vermesi ve bu numaranın katılan hesap sahibi şirket yetkilisi ... tarafından verilen telefon numarası ile aynı olduğunun anlaşılması karşısında; sanık ..."ın, sanık ... tarafından hileli hareketler sonucu kendisini işe aldığı konusunda oluşan inancı ile çekleri tahsil ettiği ve bu sırada kimliğini, irtibat bilgilerini bankadan hiç gizlemediği, ayrıca diğer sanığın bildiği isimini ve telefonunu da kolluk görevlilerine vererek yakalanmasına yardımcı olduğu, böylelikle atılı şuçlara iştirak etmek kasdıyla hareket etmeyip, yanıltılmış iradesiyle diğer sanık tarafından çeklerin tahsili için kullanılmış olduğu anlaşılmakla, sanığın her iki suçtan da beraatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/06/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.