3. Hukuk Dairesi 2015/19568 E. , 2017/6634 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl dava alacak, birleşen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının tahakkuk edilen faturayı ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 10.038.51.TL dava tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bağlantı nedeni ile birleştirilmesine karar verilen davada da davalı hakkında borcunu ödememesi nedeni ile icra takibi yapıldığını, itiraz nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı, tahakkuk yapılan dönemde meskeni kullanmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir .
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine, davacının davasının 1.334,33.TL üzerinden dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/23 esas 2007/230 karar sayılı dosyası yönünden itirazın iptali davasının derdestlik itirazı bulunması ve derdestlik durumu nedeniyle dava şartı yokluğundan usülden reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir .
1- 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un "Amaç" başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra "Kapsam" başlıklı 2.maddesinde; bu kanunun birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 3.maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlamıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde 3.maddede tanımları verilen satıcı ve tüketici arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı kurum ile davalı arasında elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla abonelik sözleşmesinin imzalandığı, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda sözü edilen yasanın 23. maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Mahkemece, bu yönler gözönünde tutularak, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.bentte yazılı nedenlerle sair itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.