3. Ceza Dairesi 2014/42017 E. , 2015/2254 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçlarından sanıklar ..., ... ve ... haklarında yapılan yargılama sonucunda; a) Sanık ...’in 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 456/2 ve 457/1. maddeleri gereğince 2 yıl 8 ay hapis, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince 4 ay 15 gün hapis, 5237 sayılı Kanun"un 170/1 -c. maddesi gereğince 6 ay hapis ve 6136 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 450.00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına; b) Sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince 4 ay 15 gün hapis, 5237 sayılı Kanun"un 170/1-e maddesi gereğince 6 ay hapis ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 450.00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına; c) Sanık ..."ın 5237 sayılı Kanun"un 170/1 -c maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2011 tarihli ve 2007/523 esas, 2011/73 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 07.11.2014 tarih ve 2014/19486 – 66601 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.11.2014 tarih ve 2014/374651 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 1) Sanıklar ... ve ... ile ilgili olarak kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçları açısından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri karşısında; sanıklara yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların mahkeme huzurunda sorguya çekildiği 19/04/2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinin gözetilmemesinde,
2) Sanıklar ..., ... ve ..."ın olay tarihinde sokak üzerinde birbirlerine tabanca ile ateş etmeleri şeklinde gerçekleşen olayda yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının yanında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; somut olayda sanık ...’ın sanık ..."a ateş ettiği ancak isabet ettiremediği ve silahla yaralamaya teşebbüs suçundan ceza aldığı, sanık ..."in sanık ...’a ateş ettiği ancak isabet ettiremediği, bununla birlikte katılan Serkan Köse"yi yaraladığı, bu nedenle silahla yaralamaya teşebbüs ve silahla yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldığı, sanık ..."ın ise sanık ...’e ateş ederek yaraladığı ve silahla yaralama suçundan ceza aldığı cihetle, 5237 sayılı Kanun"un 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümleri uyarınca sanıkların yalnızca daha ağır cezayı gerektiren eylemleri nedeniyle cezalandırılmaları gerekliği gözetilmeden, adı geçen sanıkların yaralama suçundan ceza aldıkları, silahla ateş etme eylemleri nedeniyle ayrıca genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan da cezalandırılmalarına karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, talebin niteliğine göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararının "Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümüne İlişkin Ortak Hükümler" kısmının 4. maddesi ile Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca işin incelenmesi, daha önce dosyayı incelemiş olan Yargıtay 8.Ceza Dairesine ait olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmek üzere İADESİNE, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.