MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik (iki kez), nitelikli dolandırıcılık, özel belgeyi yok etme veya gizleme
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında; özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraat
2-Sanık hakkında TCK’nun 207/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
3-Sanık hakkında TCK’nun 208/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler ile özel belgeyi yok etme veya gizleme ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Katılan ile sanığın ... İnş. Gıda Ltd. Şti"nin %50 oranında hissedarları oldukları, sanığın 02/09/2011 tarihinde şirket merkezinde yapılmış gibi gösterdiği toplantıda 3 nolu kararı katılanın yokluğunda onun adına karar defterine sahte imza atarak, şirketi tek başına yönetmeyi içeren kararı Ticaret Sicili Gazetesi"nde yayınlattığı, katılanın başvurusu üzerine sahteciliğin ortaya çıkmasını önlemek amacıyla karar defterini yok ettiği ve katılan şirkete ait karar defterinin teslim edildiğine ilişkin 26/10/2011 tarihli teslim-tesellüm tutanağını sahte olarak düzenlendiği bu şekilde şirket adına hareket eden sanığın ticari faaliyet sırasında dolandırıcılık suçunu ve iki kez özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından; karar defterinin ele geçirilemediği,katılan adına atılmış imzanın ıslak imza olup olmadığı ve iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda herhangi bir tespit yapılamadığı, bu nedenle sanığın ortaklar kurulu kararını sahte olarak düzenlediği ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümleri ile 26/10/2011 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile şirkete ait defter ve belgelerin diğer ortak katılan ...’e teslim etiğini belirterek bu belgeyi Savcılığa sunmuş ise de, gerek bilirkişi raporu ve gerekse mahkeme tarafından yapılan incelemede daha önce şirket adına düzenlenen ve şirket müdürlerinin imzaladığı, herhangi bir belgenin yazı kısımlarının kesilerek sadece imza kısımlarının bırakılmak suretiyle boş kalan kısma defterlerin teslim edildiğine dair yazı yazıldığının anlaşıldığı, bu belgenin düzenlenişi itibariyle içeriğinde belirtilen hususların yani defterlerin teslim edildiğine dair mutad olarak düzenlenebilecek bir belge olmadığı, alan ve verenin imzalarının ve isimlerinin ayrı ayrı yazılmadığının dikkate alındığında bu belgenin sanık tarafından sahte olarak oluşturulduğu ve iğfal kabiliyetinin bulunduğu; sanığın kendisinden şirkete ait defterlerin istenmesine rağmen bunları gerek katılana gerekse savcılığa ve mahkemeye de sunmadığı, bu şekilde sanığın sanığın üzerine atılı özel belgede sahtecilik ve özel belgeyi saklamak ve gizlemek suçlarını işlediği gerekçesiyle verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 13.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.