Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2017/697-2020/413

Dava, davacının yaşlılık aylığının geç bağlanmasından kaynaklanan faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi bozma kararına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada mahkemece ilk kez verilen 25/12/2014 tarihli karar, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 17.02.2016 günlü ve 2015/7006 - 2016/2214 E. - K. sayılı bozma ilamı ile “...Dosya içeriğinden; Kurumca davacıya 01/11/2008 tarihinden itibaren bağlanan birikmiş aylık tutarının PTT aracılığı ile davacıya ödenmek üzere 25/12/2013 tarihinde gönderildiği, ancak davacı tarafından ödemenin faiz hakkı saklı tutularak alınıp alınmadığı anlaşılmamaktadır. Mahkemece, davacının ödemeyi alıp almadığı, aldı ise ihtirazi kayıt ileri sürüp sürmediği, fazlaya dair hakkını saklı tutup tutmadığı, birikmiş aylık talebi ile birlikte faiz talebi de bulunup bulunmadığı araştırılarak faiz isteme yönünden karar verilmesi gerekmesine rağmen bu hususta araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.” şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Mahkemece, dosyada bulunan davacı vekili tarafından Kuruma sunulmuş 13.08.2013 havale tarihli dilekçede faiz alacağının talep edildiği ve buna ilişkin dava açma hakkının saklı tutulduğu anlaşılmakla bu belgenin değerlendirilip ihtirazi kaydın varlığı gözetilerek faiz hesabının yapılması ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, yatırılan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.