Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17594
Karar No: 2017/6660
Karar Tarihi: 08.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17594 Esas 2017/6660 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/17594 E.  ,  2017/6660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, kendisinin dava dışı ve davalı ..."in annesi olan .... Göncü ile davaya konu edilen dava dışı ...."nın da hissedarı olduğu Mersin ili, ... ilçesi Yıldırım Beyazıt mah. Çayırlık mevkiinde kain 324 ada 37 parselde kayıtlı taşınmazdaki bir kısım hissedarların hisselerinin dava dışı .... tarafından satın alınması sonrasında, ...."nın kendi hissesi ile birlikte satın alınacak hisselerin toplamının kendisine satılıp devredilmesi hususunda anlaştıklarını, dava dışı ...."nın dul olması ve tüm işlerinin oğlu olan davalı ... tarafından takip edilmesi nedeniyle davalı ..."in kendisi ile dava dışı .... arasındaki anlaşmayı da temsilen yürüttüğünü,aralarındaki anlaşma uyarınca dava dışı ...."nın ilgili taşınmazdaki hissesinin satış bedeline mahsuben kendisi tarafından 07.02.2003 tarihinde 55.000 TL"nin davalı ..."e nakden ödendiğini, bu ödemeye karşılık olarak da 07.02.2003 tarihli ""belgedir"" başlıklı ve davalı ... tarafından imzalanan makbuzun alındığını,davalının bu parayı aynı gün Akbank ... şubesindeki hesabına yatırdığını ve aynı gün dava dışı ...."nın satışa konu taşınmazdaki bir kısım hissedarlara ait hisseleri 07.02.2003 tarihli işlemle 7.200,00 TL bedelle satın aldığını, dava dışı ...."nın taşınmazdaki hissesinin satın alınan hisselerle birlikte toplam 5904/25920 olduğunu, ...."nın paranın ödenmesi ve diğer paydaşların hisselerini satın almasından 10 gün sonra ... Noterliği"nden 17.02.2003 tarih ve 01025 yevmiye no"lu düzenleme şeklindeki özel vekaletname ile satış konusu 324 ada 37 parseldeki hissesinden 5184/25920 hissesini 7.200,00 TL bedelle dilediği kişilere satmak üzere kendisini vekil tayin ettiğini,bu tarihte kendisinin davalı ..."e satış bedelinden ayrıca 5.000 TL"yi Akbank şubesindeki hesaba ve 5.000 TL"yi de nakden ve elden ödediğini, bu şekilde kendisinin davaya konu taşınmaz için davalı ..."e toplam 65.000 TL ödediğini, ancak dava dışı .... tarafından aralarındaki anlaşmaya göre kendisine ...."nın ilgili taşınmazdaki 5904/25920 hissesi için satış yetkisi içeren vekaletname verilmesi gerekirken, davalı ..."in dava dışı ...."yı yönlendirmesi sonucu 720/25920 hisse dava dışı .... üzerinde bırakılarak kendisine sadece 07.02.2003 tarihli işlemle

    satın aldığı diğer hissedarların hisseleri toplamı olan 5194/25920 hissenin satış yetkisinin verildiğini, bunun da aralarında uyuşmazlık çıkmasına neden olduğunu,aralarında yazılı bir belge de olmadığından kendisinin verilen vekaletnameye göre aynı taşınmazda hissedar olan ve dava dışı ...."nın şufa hakkını kullanamayacağı dava dışı ...."a 12.08.2004 tarihinde 5184/25920 hisseyi satıp tapuda ferağını verdiğini,bu satış işleminde de tapuda satış bedeli olarak özel vekaletnamede belirtilen bedel olan 7.200,00 TL"nin gösterildiğini,vekaletnamenin davalı ..."in istek ve talimatı neticesinde bu şekilde düzenlendiğini,bu satış yapıldıktan 2 yıl sonra dava dışı ...."nın kendisi aleyhine ... Asliye Hukuk mahkemesinin 2006/326 E. Sayılı dosyası ile ""vekaletnamenin vekil edenin gerçek iradesine aykırı olarak düzenlendiği , vekil edenin çıkarlarına aykırı kullanıldığı ve satın alan ...."ın da kötüniyetli olduğu ""nu ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası açtığını, neticeten yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilerek davaya konu 324 ada 37 parselde dava dışı ...."nın vekili olarak kendisi tarafından dava dışı ...."a satılan 5184/25920 hissenin iptali ile .... Göncü adına yazılmasına karar verildiğini ve bu şekilde ilgili hissenin tekrar dava dışı ...."nın mülkiyetine geçtiğini,böylelikle kendisinin davalı ..."e ilgili taşınmazdaki hisse alımı için ödediği bedelin ödenme amacının ortadan kalktığını ve davalı ... yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere uğradığı zarara karşılık olmak üzere 100.000.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 06.05.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 142.025,07 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davacının iddialarının asılsız olduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/326 Esas sayılı dava dosyasına verdiği 24.01.2008 tarihli dilekçesinde davacının dayandığı 07.02.2003 tarihli ""belgedir"" başlıklı belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunu belirttiğini,ancak bu belgenin kendisinin davacı ile arasındaki işleri nedeniyle davacıdan alacağı olan paranın ödenmesi sırasında düzenlendiğini, bu belgenin davaya konu edilen 324 ada 37 parseldeki hisse satışı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını,yine davacı ile aralarındaki ihtilafları sona erdiren,karşılıklı olarak sulh ve ibralaştıklarına dair 10.11.2006 tarihli anlaşma protokolü ile bu sözleşme tarihi itibariyle birbirlerine karşı açacakları tüm davalardan feragat ettiklerini, birbirlerine karşı dava açmayacaklarını kabul ve taahhüt ettiklerini, davanın zamanaşımına da uğradığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile, 55.000,00 TL asıl alacak ve 87.025,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 142.025,07 TL"nin asıl alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava;harici taşınmaz satışına dayalı alacak istemine ilişkindir.
    Tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici sözleşme ile satılması, TMK.nun 705, BK.nun 213 (TBK.nun 237), Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi ile ...nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E.-2000/1704 K.sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir.
    Geçersiz sözleşmelerde; TBK.nun 77-82 (BK.nun 61-66) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar karşılıklı olarak ancak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler.

    TMK.nun 6.maddesine göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
    TMK."nun bu hükmü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190/1.maddesinde bir başka biçimde yinelenmiş olup; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denilmiştir.
    İspat yükünün açıklanması noktasında vasıflı ikrardan da söz edilmesi gerekmektedir.
    Vasıflı ikrarda, karşı tarafın ileri sürdüğü vakıanın doğru olduğu bildirilir; fakat, bunun hukuki niteliğinin (vasfının )iddia edildiğinden başka olduğu bildirilir. Hukukumuzda vasıflı ikrarın bölünemeyeceği, yani vasıflı ikrarın ikrar eden aleyhine delil teşkil etmeyeceği,bilakis o vakıayı ileri sürenin onu ispat etmesi gerektiği genel olarak kabul edilmektedir. Yani vasıflı ikrarda ispat yükü (6100 sayılı HMK md.190-TMK md. 6 ) vakıayı ileri süren tarafta olup, o vakıayı vasıflı olarak ikrar eden (gerekçeli olarak inkar eden) tarafta değildir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakılacak olursa;davacının,davalının annesi olan dava dışı ...."nın hisse sahibi olduğu davaya konu 324 ada 37 parseldeki taşınmazın diğer bir kısım hissedarlardan da dava dışı .... tarafından alınacak hisseler sonrasında dava dışı ...."nın kendi hissesinin de bu hisselere eklenmesi suretiyle kendisine satışı hususunda anlaştıklarını, dava dışı ...."nın işlerinin oğlu olan davalı ... tarafından yürütüldüğünü, aralarındaki anlaşma uyarınca dava dışı ...."nın ilgili taşınmazdaki hissesinin satış bedeline mahsuben kendisi tarafından 07.02.2003 tarihinde 55.000 TL"nin davalı ..."e nakden ödendiğini, bu ödemeye karşılık olarak da 07.02.2003 tarihli ""belgedir"" başlıklı ve davalı ... tarafından imzalanan belgenin alındığını, davalı ..." e 5.000"er TL "den iki adet ödemenin de daha sonraki tarihlerde yapıldığını, bu şekli ile ilgili taşınmaz için davalıya ödediği toplam bedelin 65.000 TL olduğunu belirtmiş, yine dava dışı .... "nın 17.02.2003 tarih ve 01025 yevmiye no"lu düzenleme şeklindeki özel vekaletname ile satış konusu 324 ada 37 parseldeki hissesinden 5184/25920 hissesini 7.200,00 TL bedelle dilediği kişilere satmak üzere kendisini vekil tayin ettiğini, ancak dava dışı ...."nın kendi hissesini uhdesinde tutarak satın aldığı bir kısım hissedarların hisselerine ilişkin söz konusu özel vekaletnameyi kendisine vermesi nedeniyle davalı ve dava dışı .... ile sorunlar yaşadığını, neticede de dava dışı ...."nın şufa hakkını kullanamayacağı ilgili taşınmazda hissedar olan dava dışı ...."a 12.08.2004 tarihinde 5184/25920 hisseyi satıp tapuda ferağını verdiğini,bu satış işleminde de tapuda satış bedeli olarak özel vekaletnamede belirtilen bedel olan 7.200,00 TL"nin gösterildiğini, dava dışı ...."nın bu satıştan 2 yıl sonra kendisine ... Asliye Hukuk mahkemesinin 2006/326 E. Sayılı dosyası ile ""vekaletnamenin vekil edenin gerçek iradesine aykırı olarak düzenlendiği , vekil edenin çıkarlarına aykırı kullanıldığı ve satın alan ...."ın da kötüniyetli olduğu ""nu ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası açtığını, neticeten yapılan yargılama sonucunda ise davanın kabulüne karar verilerek davaya konu 324 ada 37 parselde dava dışı ...."nın vekili olarak kendisi tarafından dava dışı ...."a satılan 5184/25920 hissenin iptali ile .... Göncü adına yazılmasına karar verildiğini, bu şekilde ilgili hissenin tekrar dava dışı ...."nın mülkiyetine geçtiğini, böylelikle kendisinin davalı ..."e ilgili taşınmazdaki hisse alımı için ödediği bedelin ödenme amacının ortadan kalktığını ve davalı ..."in sebepsiz zenginleştiğini

    ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere uğradığı zarara karşılık olmak üzere 100.000.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemi ile eldeki davayı açtığı sabittir.
    Davalı ise, söz konusu 07.02.2003 tarihli ""belgedir"" başlıklı adi yazılı belge altındaki imzayı kabul etmekle beraber bu belgenin kendisinin davacı ile arasındaki işleri nedeniyle davacıdan alacağı olan paranın ödenmesi sırasında düzenlendiğini, bu belgenin davaya konu edilen 324 ada 37 parseldeki hisse satışı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece her ne kadar;ispat yükü yanlış yorumlanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de,davalı tarafça davaya konu edilen 07.02.2003 tarihli belgenin davacı ile aralarındaki başka bir ilişki için tanzim edildiği belirtilmekle somut olayda vasıflı ikrarın bulunduğu ve ispat yükünün de davacı tarafta olduğu kuşkusuzdur.
    Davacının davasına dayanak yaptığı 07.02.2003 tarihli ""belgedir"" başlıklı belge ise nitelik itibariyle yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bu durumda ise davacı iddiasını tanık dahil her türlü delil ile ispat edebilecektir. Dosyanın incelenmesinde ise, davacı vekili 20.06.2014 tarihli celsedeki beyanında tanıklarının dinlenmesi yönündeki talebinden vazgeçmiş olmakla, davacının artık tanık dinletemeyeceği de sabittir.
    Ancak, davanın HUMK döneminde açıldığı ve davacının dilekçesinde ""sair deliller "" demek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşıldığından, davacıya, iddiasını ispat için, karşı tarafa yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeden ispat yükü yanlış yorumlanmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi