Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14145
Karar No: 2016/2139
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/14145 Esas 2016/2139 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/14145 E.  ,  2016/2139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 12 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölüme davalının ihtara rağmen haksız olarak müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazın boşanmış olduğu eşi Haney tarafından çocukları ile birlikte kullanıldığını, kendisinin bir müdahalesinin olmadığını belirtip husumet ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mesken niteliğindeki çekişme konusu 5 nolu bağımsız bölümün 11.11.2008 tarihinde satış suretiyle davacı adına tescil edildiği, daha önce davalı ile dava dışı Haney evli iken... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/779 esas 1999/603 karar sayılı 22.10.1999 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" şeklinde mülkiyet hakkının içeriği belirlenmiştir. Öte yandan, elatma bir haksız fiil olup, taşınmaza fiilen müdahale eden aleyhine elatmanın önlenmesi davası açılabileceği kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; her ne kadar kolluk görevlilerince yapılan araştırmada, davalının başka bir adreste ikamet etiği belirtilmiş ise de; davacı tarafından dava açılmadan önce 21.3.2013 tarihinde noterde düzenlenen ve çekişme konusu taşınmazın bulunduğu adreste davalıya gönderilen ihtarnamenin Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, eldeki davaya ilişkin dava dilekçesininde 5 nolu bağımsız bölüme ait adreste bizzat davalıya tebliğ edildiği, dosya içerisinde bulunan 12.9.2012 düzenleme tarihli vekaletnamede davalının aynı adresi gösterdiği, 12.2.2014 tarihinde elektronik ortamda Nüfus ve .... Genel Müdürlüğünden yapılan sorguda da aynı adresin davalıya ait olduğu görülmektedir.
    Diğer taraftan; ... Başkanlığı tarafından davalının boşandığı eşi ... aleyhine ölüm aylığı almak için muvazaalı boşanma nedeniyle açtığı alacak davasında; mahkemesince ... Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü,... ve Türk Telekom idareleri ile ... İlçe ... Kurulu Başkanlığından yapılan araştırma sonucunda ..."ın adresinin çekişme konusu taşınmaz olduğu saptanarak ... İş Mahkemesinin 2010/766 esas 2014/168 Karar sayılı ve 6.3.2014 günlü kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesince 20.5.2014 tarihinde onandığı anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca; davada ileri sürülen iddialar ve yukarıda değinilen somut olgular birlikte değerlendirildiğinde kayden davacıya ait 5 nolu bağımsız bölüme davalı tarafından da elatıldığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi