
Esas No: 2017/28552
Karar No: 2020/4704
Karar Tarihi: 10/03/2020
İşçinin Sendikal tazminata hak kazanma şartları - Yargıtay 22.. Hukuk Dairesi 2017/28552 Esas 2020/4704 Karar Sayılı İlamı
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının Kemalpaşa Ulucak Belediyesinde 24.02.2006 tarihinde çalışmaya başladığını, halen çalışmaya spor antrenörü olarak devam ettiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının tetkikinde davacının o tarihteki alt işveren Ulu-Bel Ulucak İmar teknik Tur. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Uluyol İnşaat Danışmanlık Temizlik İşleri Ulaştırma ve Ticaret Ltd. Şti işçisi olarak gösterildiğini, 2009 yılı Nisan ayının sonunda Ulu-Bel Ulucak İmar teknik Tur. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den çıkışının yapıldığını, aynı tarihte Ulucak Belediyesinin yasa ile Kemalpaşa Belediye’sine devredildiğini, davacının da tüm işçilik hak ve alacaklarıyla Kemalpaşa Belediyesine devredildiğini, ancak Kemalpaşa Belediyesindeki çalışmalarının da muvazaalı olarak Kemalpaşa-Bel İmar Tur. Hizmetleri İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde geçmiş gibi gösterildiğini, Kemalpaşa- Ulucak Belediyesi ile görünürde alt işveren olan Uluyol İnşaat Danışmanlık Temizlik İşleri Ulaştırma ve Ticaret Ltd. Şti arasında muvazaalı ilişki olduğunu, ayrıca Kemalpaşa Belediyesi ile görünürde alt işveren olan Kemalpaşa-Bel İmar Tur. Hizmetleri İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında da muvazaalı ilişki olduğunu, davalı ... Belediyesinin alt işveren işçisi olarak gösterdiği işçileri Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırmamak için muvazaalı işlem yaptığını, yeni muvazaalı işverenin Kemalpaşa Belediyesinin işçileri ile geçersiz olan belirli süreli hizmet akitleri ile işçileri çalıştırmaya devam ettiğini, bu nedenle davacının işe girdiği tarihten itibaren davalı Belediyenin işçisi olduğunu, ayrıca davacının üyesi olduğu Belediye İş Sendikası ile davalı ... Belediyesi ve muvazaalı alt işveren Kemalpaşa-Bel İmar Teknik ve Turizm Hizmetleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında toplu iş sözleşmesi imzalandığını, belediye ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi durumunda davacının üyesi olduğu Belediye İş Sendikası ile ... arasında imzalanan 01.01.2012-31.12.2013 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğini, muvazaa kabul edilmese dahi taraf sendika üyesi olan davacının Belediye İş Sendikası ile ... arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğini, her durumda davacının ücretinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre eksik ödendiğini belirterek fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil, ücret farkı, ilave tediye, ikramiye, sendikal tazminat ve TİS’ ten kaynaklı (yakacak, yol, yemek, giyim, çocuk, eğitim yrd. ) alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacaklardan şirketlerin sorumlu olduğunu, bu nedenle davanın söz konusu şirketlere ihbarı ile davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işvereni olan şirketler ile belediye arasında ilgili yasal düzenlemelere göre yapılan ihaleler sonucunda hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davacının da bu ihale gereği müvekkili idarede işvereni tarafından çalıştırıldığını,anılan nedenlerle ihale alan şirketler ile belediye arasında muvazaa bulunduğu iddiasına itibar edilemeyeceğini, davacı her ne kadar belediye ile Belediye İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğini ileri sürmüş ise de bunun mümkün olmadığını, toplu iş sözleşmesinden yasa gereği sözleşmenin imzalandığı tarihte sendika üyesi olan veya dayanışma aidatı ödeyen belediye çalışanlarının faydalanabileceğini, aksinin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacının belediye personeli olmadığı gibi sözleşmenin imzalandığı tarihte sendika üyesi de olmadığını, diğer taraftan davalı belediyenin Belediye İş Sendikası ile dava dışı Kemalpaşa-Bel İmar Tek. Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının belediyeden tahsilinin talep edilmesinin de mümkün olmadığını, belediye ile Kemalpaşa-Bel İmar Tek. Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Kamu İhale mevzuatının ilgili hükümlerine göre personel temini için sözleşme imzalandığını, sözleşme konusu işin karşılığında bir bedel belirlendiğini ve sözleşmeye bağlanmış bedelin dışında yüklenicilere herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Asıl işveren ile alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dairemiz incelemesinden geçen gerekse Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılan emsal dosyalarda, aynı döneme ilişkin hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğu kabul edilmiştir. (Dairemizin 2017/21603 E., 2017/44001 E., 2017/17886 E., 2017/6291 E. sayılı kararları bu doğrultudadır).
Davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağının çözümü gereklidir. Eldeki davada, davacının 10.02.2012 tarihli yönetim kurulu kararıyla Belediye İş Sendikasına Üye olduğu, buna göre asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kabul edilmelidir. Dosya kapsamına göre davacının talebi de davalı ... ile Belediye- İs Sendikası arasında imzalanan 01.01.2012-31.12.2013 ve 01.01.2014-31.12.2015 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanabilmektir.
Toplu iş sözleşmesinden yararlanma, 6356 sayılı Kanunun 39. maddesinde; “ (1) Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.(2) Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.(3) Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler de, iş sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanır.(4) Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir. İmza tarihinden önceki talepler imza tarihi itibarıyla hüküm doğurur.” şeklinde düzenlenmiştir. Benzer düzenlemeler mülga 2822 sayılı Kanunun 9. maddesinde de bulunmaktadır. Somut olayda, davacının 10.02.2012 tarihli sayılı yönetim kurulu kararıyla Belediye İş Sendikasına Üye olduğuna ve 28.02.2014 tarihinde işkolu değişikliği nedeniyle üyeliğin düştüğüne dair üye kayıt fişi dosya kapsamında mevcut ise de, davacının anılan toplu iş sözleşmelerinin imza tarihinde sendika üyesi olup olmadığı, işyerinde çalışıp çalışmadığı bakımından gerekli araştırmanın yapılmadığı, üyeliğin işverene bildirildiği tarihin netleştirilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, aynı anda iki toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın mümkün olmadığı da göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacının mülga 2822 sayılı Kanunun 9. maddesi ve 07.10.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı Kanunun 39. maddesi bağlamında 01.01.2012-31.12.2013 ve 01.01.2014-31.12.2015 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmelerinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı belirlenmeli, sonucuna göre davacının fark ücret talepleri ile ilgili olarak bir karar verilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.