1. Hukuk Dairesi 2015/9874 E. , 2016/2225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ..."e ait olan kat mülkiyeti kurulu 156 ada 40 parseldeki 6 nolu daireyi yıllardır davalı ..."nın diğer davalı olan küçük kızı ile birlikte kullandığını, paylarına karşılık herhangi bir ödeme yapmadığını, taşınmazı tahliye etmesi ve ecrimisil ödemesi konusunda noter kanalı ile ihtarname gönderdikleri halde sonuç alamadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 14.07.2007 – 14.07.2012 dönemi için toplam 5.000.-TL ecrimisilin kademeli yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar vekili, davalı ..."nın taşınmazda paydaş olduğunu, ihtarname tarihine kadar intifadan men şartının oluşmadığını, davacıların açtığı ortaklığın giderilmesi davasında Rana"nın taraf olmadığını belirterek, ihtar tarihinden önceki döneme ilişkin ecrimisil isteğinin reddini savunmuştur.
Mahkemece, ecrimisil istenilen dönemlerde davalı ..."nın mirasçı olduğu, intifadan men koşulunun noter ihtarnamesi ile gerçekleştiği, diğer davalı ..."nın da taşınmazda kızına teban oturduğu gerekçesi ile ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeye konu kat mülkiyeti kurulu 156 ada 40 parseldeki 6 nolu dairenin 03.05.1973 tarihinde satışa istinaden ..."a ait olduğu, anılan malikin 11.08.1996 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak eşi ..., davacı yeğenleri ile kardeşi ..."in kaldıkları, mirasçılardan ..."un da 07.07.2002 tarihinde öldüğü, ..."nin mirasçılardan olan kardeşi ..."ın da 19.09.2004 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak ..."nin oğlu... ile 01.12.2001 tarihinde ölen oğlu ..."den olma torunu Kean ... ile, 31.12.2008 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile ..."in kızı olduğuna karar verilen davalı ... ile dava dışı mirasçıların kaldığı, davacıların noter kanalı ile davalıya keşide ettikleri 21.10.2011 tarihli ihtarname ile, 14.07.2007 tarihinden itibaren ecrimisil ödemesi talebinde bulundukları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı ..."in mirasçı olması sebebi ile dava konusu taşınmazda elbirliği halinde malik olduğu,..."nın 21.12.2001 doğumlu olup, reşit olmaması sebebi ile annesi olan diğer davalı ..."in velayeti altında bulunduğu ve Suna"nın da paydaş ..."nın velisi olması sebebi ile dava konusu bağımsız bölümde oturduğu açıktır.
Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince; davacıların çekişmeye konu taşınmazla ilgili olarak 10.01.2003 tarihinde diğer mirasçılar aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açtıkları, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 06.12.2007 tarih ve 2003/32 Esas, 2007/1236 sayılı kararı ile davaya konu 6 nolu bağımsız bölümün satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verildiği, anılan dosyanın yargılaması sırasında mirasçılardan ... ile ... adına çıkartılan tebligatları 07.11.2005 ve 22.03.2006 tarihlerinde davalı ..."in tebliğ alması sebebi ile
anılan dava dosyasından haberdar olduğu, öte yandan yine davacıların davalı ... hakkında 3091 sayılı Kanun gereğince 23.11.2004 tarihinde Kaymakamlığa şikayette bulunarak müdahalenin önlenmesini talep ettikleri,... Kaymakamlığı"nın 03.12.2004 tarihli kararı ile davalını taşınmazda zilyet olduğu ve konunun Adli mercilerde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği görülmektedir.
O halde, davacıların, noter kanalı ile davalıya ihtarname keşide etmeden önce intifadan men olgusunun gerçekleşti açıktır.
Hâl böyle olunca, talep tarihi olan 14.07.2007 tarihinden, davanın açıldığı 30.12.2011 tarihine kadar davacıların payları oranında hesaplanacak (taleple bağlı kalınarak) ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ihtarname tarihinden itibaren ecrimise hükmedilmiş olması doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.