Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13304
Karar No: 2016/2320
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13304 Esas 2016/2320 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/13304 E.  ,  2016/2320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Bekir vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Şule Arslan"ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vasisi, kısıtlı..."nın 5036 ada 19 parsel sayılı taşınmazda 1 nolu, 566 ada 574 parsel sayılı taşınmazda 4 nolu ve 197 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 19 no"lu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, davalı Naime"nin temyiz kudretinden yoksun olan davacı ile 03.11.2009 tarihinde evlendiğini ve dava konusu taşınmazları davacıdan aldığı vekâletname ile kızkardeşi olan davalı ..."ya satış suretiyle devrettiğini, adı geçeninde 566 ada 574 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu ve 5036 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümleri davalı..."a temlik ettiğini, davalının asıl amacının davacının mallarına sahip olmak olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, davacı...rgılama sırasında ölmesi nedeniyle mirasçıları ... ve ...am etmişlerdir.
    Davalı Naime, davacı ...in fiil ehliyetine sahip olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., 2 adet taşınmazı..."dan rayiç bedel üzerinden bedelini ödeyerek aldığını iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... eniştesi olan davacının kendisine bahçeli ev almak istemesi üzerine, evleri satarak elden kendisine 190.000,00 TL ödediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazların davalılara satış yoluyla temlikine ilişkin işlemin, davacının ehliyetsizliği sebebiyle batıl olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Bekir tarafından temyiz edilmiştir.

    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Davacı ..."in....Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 24/06/2010 tarih, 2010/698 esas, 2010/1205 karar sayılı ilamı ile 4721 sayılı TMK"nun 405. maddesi uyarınca kısıtlandığı, kızı olan ...ın vasi olarak atandığı,dava konusu taşınmazlar davacı adına kayıtlı iken 18.12.2009 tarihinde eşi olan davalı ... tarafından vekaleten davalı ..."ya satış suretiyle temlik edildiği, bilahare davalı ... tarafından da davalı Bekir"e 19.2.2010 tarihinde 566 ada 574 parsel ve 5039 ada 19 parsel sayılı taşınmazların satış yoluyla devredildiği anlaşılmaktadır.
    Hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davacı ..."in ... Kurumundan alınan rapora göre temlik tarihinde ehliyetsiz olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Ne var ki, davalı... iyiniyet savunmasında bulunmuş, mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır.
    Bilindiği üzere; hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK) 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988. ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.
    Öte yandan, bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyiniyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK"nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Diğer taraftan; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.
    Bu nedenle, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyiniyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Nitekim bu görüşten hareketle, "kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı” ilkeleri 8.11.1991 tarihli l990/4 esas l99l/3 sayılı İçtdihadı Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.

    Hukuki ehliyetsiz kişiden taşınmaz mal iktisap eden ve ilk el konumunda bulunan kişi bakımından oluşan sicilin geçersizliği tartışmasızdır. Ondan bu taşınmazı edinen kişinin, iktisabını kayda göre yaptığı ve ikinci el konumuna geldiği ve koşulların varlığı halinde Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanabileceği muhakkaktır.
    Somut olayda, davalı Bekir"in ikinci el konumunda olup, tapu sicilindeki kayda güvenerek iyiniyetle taşınmazı iktisap etmesi durumunda Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinde öngörülen koruyuculuktan yararlanacağı kuşkusuz olup,mahkemece ikinci el konumunda bulunan davalının iyiniyet savunmasının üzerinde durulmadığı gibi bu konuda yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı açıktır.
    Hâl böyle olunca, ikinci el konumunda bulunan davalı Bekir yönünden yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırmanın yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Kabule göre de; yargılama sırasında keşfen belirlenen dava değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınması gerekirken dava dilekçesinde belirtilen muhtemel değer üzerinden harcın alınması isabetsizdir.
    Davalı Bekir vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi