16. Hukuk Dairesi 2016/5506 E. , 2016/5554 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında 1965 yılında yapılan tapulama sırasında tespit harici bırakılan ve 23.11.2011 yılında yapılan ihdas işlemi ile 1672 ve 1674 parsel numaralarını alarak 5.137.98 ve 9.176.90 metrekare yüzölçümlü olarak Hazine adına tescil edilen taşınmazların bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle, 15.12.2011 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 21.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda çekişmeli 1672 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.170,52 metrekarelik kısmı ile, çekişmeli 1674 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 916.37 metrekarelik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yönünden zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar genel olarak, dava konusu taşınmazların 1980"li yıllarda davacı tarafından satın alındığını, dava konusu yerde önceden 30 yaşlarında zeytin ağaçlarının olduğunu, davacının yaklaşık 10 sene evvel besihane yapmak amacıyla buradaki zeytin ağaçlarını söktüğünü, ancak bunu gerçekleştiremeyince tekrar zeytin fidanları diktiğini belirtmişlerdir. Ziraat bilirkişi raporunda; (A) ve (B) harfleri ile gösterilen dava konusu taşınmazlarda 12-15 yaşlarında bakımlı zeytin ağaçları bulunduğu ve soyut olarak, taşınmazın 30 yıldır tarımsal amaçlı kullanıldığı belirtilmiştir. Bir taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Mahkemece, hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi marifetiyle yorumlatılmamış, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu, hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir. Sağlıklı bir sonuca ulaşmak için; taşınmazın davanın açıldığı tarih olan 2011 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ..."ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi veya fotogrametri mühendislerinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmalı, temin
edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, ayrıca karar sonrası Kadastro Müdürlüğü"nün 10.12.2014 tarihli yazısında dava konusu 1672 ve 1674 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması ile 1728 ve 1733 parseller olarak tescil edildiğinin bildirilmesi karşısında dava konusu kısımların hangi parsellerde kaldığı belirlenmeli, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla, önceki yerel bilirkişi ve tanıkların, taşınmazın daha önce de zeytinlik olarak kullanıldığı şeklindeki beyanlarını da irdeleyecek şekilde, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususları ve de komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar arasında nitelik farkı olup olmadığı özellikle belirtilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.