Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6449
Karar No: 2021/8133
Karar Tarihi: 09.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6449 Esas 2021/8133 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6449 E.  ,  2021/8133 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    YARGITAY KARARI

    Davacılar; murisleri Ali Top’un üyesi olduğu dava dışı konut kooperatifi tarafından davalı bankadan toplu konut kredisi kullanıldığını, kooperatif kredilerin geri ödenmesi için üyelerine geri ödeme planı hazırladığını, bu kredi nedeniyle taşınmaza ipotek konulduğunu, murislerinin 22/01/2006 tarihinde vefat ettiğini, davalı bankanın kredinin geri ödenmesi için ihtar gönderdiğini, kredi kullanımına ilişkin süreci bu ihtarla öğrendiklerini, sözleşmeye göre bankanın hayat sigortası yapması gerekirken yapmadığını, krediye ilişkin talebin zamanaşımına uğradığını, talep edilen miktarların hukuki olmadığını ileri sürerek borçlu olup olmadıklarının tesbiti ile borcun varlığı halinde miktarın, faizin, faiz başlangıcının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince; davacıların davalı bankaya 10.077, 21 TL borçlu olduklarının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05/06/2014 Tarihli ve 2014/1599 E. 17784 K. sayılı kararıyla “Dava, davacıların murisleri olan Ali Top’a dava dışı kooperatif üyeleri adına davalı bankaca kullandırılan toplu konut kredisinin kooperatif üyesi olarak bankaya geri ödenmesinin üstlenilmesi ile hazırlanan geri ödeme planına bağlı olarak ödenmediği iddiası ile yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tesbiti ve borcun varlığı halinde miktarının ve ferilerinin tesbiti istemine ilişkindir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir...” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozma sonrasında dosyanın görevsizlik kararı ile gönderilidiği mahkemece; davacıların icra takibi kapsamında borçlu olmadıklarının tespiti yönünde açtıkları menfi tespit davasının reddine, davacıların davalı bankaya 10.077,21 TL borçlu olduklarının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/04/2019 Tarihli ve 2019/1867 E. 2019/4777 K. sayılı kararıyla “... İcra ve İflas Hukukundaki menfi tespit davası (m.72), gerek maddi hukuk, gerek usul hukuku bakımından genel hükümlere tabi bir davadır. Menfi tespit davalarında, borçlu bulunulmayan kısım yönünden hüküm kurulması gerekir. Başka bir ifadeyle, davacının borçlu olmadığını iddia ettiği miktar saptanarak, bu miktarda borçlu bulunmadığının tespitine yönelik olarak hüküm kurulması gerekir. Hüküm kurulurken, ana para ve faizin de ayrı ayrı belirtilmesi gerekir. Taraflara yüklenen hak ve borçların açık ve tereddüt yaratmayacak şekilde ve davacının borçlu olmadığı miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacılar murisi tarafından vekaletname ile yetki verilerek imzalanan sözleşme nedeniyle davacıların mirasçı sıfatıyla bankaya karşı ödenmeyen kredi borcundan dolayı sorumlu oldukları (borcun icra takip tarihi itibariyle 10.077,21 TL, dava tarihi itibariyle 10.179,08 TL olduğu) yönünde mütalaada bulunulduğu, davacıların murisi Ali Top"un dava dışı konut kooperatifine üye olduğu, kooperatife verdiği vekaletname uyarınca kooperatif tarafından muris adına davalı bankadan konut kredisi çekildiği ve murisin üyeliği nedeniyle edindiği bu taşınmaz üzerine kredi işlemleri sırasında davalı banka tarafından ipotek tesis edildiği, Ali Top"un vefatı üzerine kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı mirasçılara ihtarname gönderilerek akabinde bu davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, görevsiz asliye hukuk mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı üzerine takibin durdurulması yönünde karar alındığı, tedbirin halen devam ettiği ve kredi borcunun halen ödenmediği, yapılan bilirkişi incelemesi ve dosya kapsamına göre davacı mirasçıların murisleri Ali Top"un kredi borcundan sorumlu oldukları gerekçesi ile davacılar tarafından açılan menfi tespit davasının reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak teşkil eder. Mahkemece; bozma ilamına uyulduğu halde gereği yerine getirilmemiş, bozmaya uygun karar verilmemiştir.
    Şöyle ki, mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/04/2019 Tarihli ve 2019/1867 E. 2019/4777 K. sayılı bozma kararında; menfi tespit davalarında, davacının borçlu olmadığını iddia ettiği miktar saptanarak, bu miktarda borçlu bulunmadığının tespitine yönelik olarak hüküm kurulması gerektiği, ayrıca hüküm kurulurken ana para ve faizin de ayrı ayrı belirtilmesi gerektiği açıklanmıştır.
    Davacıların borçlu olmadıklarının tespiti talebine icra dosyasında takip; 10.038,40 TL ana para, 1.784,81 TL işlemiş faiz, 89,24 TL BSMV ve 276,24 TL masraf olmak üzere toplam 12.188,69 TL üzerinden başlatılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacıların takip tarihi itibari ile 10.038,40 TL anapara, 36,96 TL işlemiş faiz ve 1.85 TL BSMV olmak üzere toplam 10.077,21 TL borçları olduğu tespit edilmiş iken, davacı mirasçıların murisleri Ali Top"un kredi borcundan sorumlu oldukları gerekçesi ile davanın tümden reddine karar verilmiştir.Bu itibarla mahkemece; davacıların borçlu olmadıkları miktar saptanarak, bu miktarda borçlu olmadıklarının tespiti suretiyle (ana para ve faiz de ayrı ayrı belirtilerek) hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi