1. Hukuk Dairesi 2015/13834 E. , 2016/2333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BABAESKİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usûlden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vasisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ..."ın, 441, 514 ve 800 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla kızı olan dava dışı ..."a 21/07/1966 tarihinde görünürde satış sözleşmesi ile devretiğini, 1972-1978 tarihleri arasında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazların... adına tespit edildiğini, muvazaalı devir işlemini gizlemek için çekişmeli taşınmazların öncelikle dava dışı ...."a görünürde satıldığını, daha sonra ise ... tarafından dava dışı ... bağışlandığını, davalıların murisi ...l"ın açtığı tapu iptal ve tescil davası neticesinde ise çekişmeli taşınmazların davalıların murisi ... adına tescil edildiğini, yapılan tüm devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkisini istemiştir.
Davalı ..., çekişmeli taşınmazların ... adına tescil edildiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi ile geçici 5. maddesi uyarınca 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davacının kadastro öncesi bir nedene dayanamayacağını, 1978 yılında ..."in ekonomik sıkıntı çekmesi nedeni ile taşınmazları dava dışı ..."a sattığını, ancak daha sonra taşınmazların Şükrü"den geri alınarak ... adına tescil edildiğini, ... ve eşi ..."in hastalanması nedeniyle taşınmazların bakım şartı ile dava dışı ... "ya devredildiğini, ..."nın bakım borcunu yerine getirmemesi üzerine ..."in açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda taşınmazların ..."e geri döndüğünü, en son ..."in çekişmeli taşınmazları vasiyetname ile oğlu ..."ya bıraktığını, vasiyetnamenin açıldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Diğer davalılar... ve ..."ye, dava dilekçesi tebliğ edilememiştir.
Mahkemece, 6100 sayılı HMK"nun 119/2. maddesi uyarınca davalılar ... ve ..."nin tebliğe yarar açık adreslerinin bildirilmesi için davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmesine ve bildirmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına rağmen, davacının kesin süre içerisinde belirtilen dava şartını yerine getirmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın ölü ... mirasçıları... ve ...ü İbrahim Kabasakal mirasçıları ...mek suretiyle açıldığı ve dava dilekçesinde davalıların adreslerinin bildirildiği, davalılar ...ve ..."ye usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak diğer davalılar ... ve..."ye sürekli yurt dışında yaşamaları, ... ve ..."a ise köyden taşınmaları ve yeni adreslerinin bilinmemesi nedeniyle dava dilekçesinde gösterilen adreslerde tebligat yapılamadığı, yargılama sırasında mahkemece davacıya, tebligat yapılamayan davalıların tebligata yarar adres bilgilerinin bildirilmesi için bir haftalık kesin süre verildiği, davacının 15/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile tebligat yapılamayan davalılardan ...için dava dilekçesinde bildirdiği adresi tekrarladığı, ... için yeni adres, ... ve ... için ise açık adreslerinin tespit edilemediğini bildirdiği, Mahkemece davalı ... için bildirilen yeni adrese tebligat çıkarılmadığı, bunun yerine davacıya, tebligat yapılamayan davalıların tebligata yarar adres bilgileri ile ... numaralarının bildirilmesi için son kez bir haftalık kesin süre verildiği, davacının herhangi bir bildirim yapmaması üzerine mahkemece, 18/09/2014 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
HMK"nun 119. maddesi dava dilekçesinde bulunması gereken hususları düzenlemiş olup, anılan maddenin uygulanabilmesi için dilekçede davalı ya da davalıların adresinin hiç gösterilmemesi gerekir.
Oysa, somut olayda davalıların adresleri gösterilmiş ancak, davalılardan bir kısmına yurt dışında yaşamaları, bir kısmında da köyden taşınmaları nedeniyle tebligat yapılamamıştır.
Hâl böyle olunca; davacı tarafın dava dilekçesinde, davalıların adresini göstermiş olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak tebligat yapılamayan davalıların tebligata yarar açık adresinin mahkemece araştırılması, tespit edilen adreslere tebligat yapılması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.