1. Hukuk Dairesi 2016/1731 E. , 2016/2336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 1, 15, 57, 69, 99, 216, 236, 290, 535, 536, 657 ve 658 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında isminin ..."" ... "" ya da "" ..."" şeklinde yazıldığını, yine kayden paydaşı olduğu 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında isminin ... "" ... "" olarak yazılması yanında baba adı ile soy adının yazılmadığını, ileri sürüp nüfus kayıtları ile tapu kayıtları uyumlu hale getirilerek dava konusu taşınmazlarda yanlış yazılan kimlik bilgilerinin "" ... kızı ... ( Kılıç ) olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, mülkiyet nakline sebep olunmaması için davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "" yapılan araştırma ve incelemenin hükme elverişli ve yeterli olduğu söylenemez. Şöyle ki; çekişme konusu 1 (521), 7, 216, 535, 536, 657 ve 658 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak teşkil eden kayıtlar ile 15, 69, 236 ve 290 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitine dayanak teşkil eden tapu kayıtlarının getirtilmediği, kayıtta yer aldığı şekilde; “... kızı ...”, “... kızı ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının ilgili ...müdürlüğünden sorulmadığı, çekişme konusu taşınmazı kimin hangi tarihten beri ne şekilde tasarruf ettiğinin, kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının ve kayıt maliki ile davacının aynı şahıslar olup olmadığının... aracılığıyla araştırılmadığı görülmektedir. O halde; çekişme konusu taşınmazların ilk tesisinden itibaren tüm tapu kayıtları, kadastro tespit tutanakları, tespite ve kayıt maliki adına tescile esas tüm belgelerin getirtilmesi, yukarıda değinilen ilkeler ve olgular çerçevesinde nüfus ve... araştırmaları yapılarak talebe konu taşınmazın maliki ile davacının aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru olmadığı "" gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde 1 sayılı parselden ifrazen oluşan 521, 7 sayılı parselden ifrazen oluşan 777, 778 ve 779 ile 15, 57, 69, 99, 236, 290, 535, 536, 657 ve 658 sayılı parseller yönünden davanın kabulü ile "" ... kızı ... "" , "" ... kızı ... "" ve "" ..."" kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak "" ... kızı ... "" olarak düzeltilmesine, 693 ve 694 sayılı parseller yönünden ise farklı bir davada düzeltmenin yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının esasa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki, tapu kaydında düzeltim davalarında tapu müdürlüğünün ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğu, yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeksizin, mahkemece davacı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükümden ( 3. ) fıkranın tümden çıkarılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.