Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14099
Karar No: 2016/2337
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/14099 Esas 2016/2337 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/14099 E.  ,  2016/2337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Davacı, 2220 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu payına düşen bölümü davalıların aile mezarlığı olarak duvar örmek suretiyle işgal ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur.
    Bir kısım davalılar, taşınmazda duvar örüldüğü iddia edilen kısmın uzun yıllardır fiilen mezarlık olarak kullanıldığını, davacının bilgisi ve rızası dahilinde kullanım amacına uygun olarak tasarrufta bulunulduğunu, diğer davalılar da tapuda paydaş olarak gözüken ... mirasçılarının muvafakati ile aile mezarlığını yaptırdıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların çekişme konusu taşınmazda hak sahibi olduklarının belirlenemediği, paydaş oldukları kabul edilse dahi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 692/1. Maddesi uyarınca taşınmazın mezarlık olarak niteliğinin değiştirilebilmesinin tüm paydaşların kabulüne bağlı olduğu davacı paydaşın muvafakatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın, el atmanın önlenmesini ve yıkım isteğiyle 10.000,00 TL değer üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, mahkemece elatmanın önlenmesi istemine konu yerin değeri keşfen saptanmasına rağmen yıkımı istenilen yapıların değerinin belirlenmediği ayrıca karar ve ilam harcının da dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.

    Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
    Öte yandan; mahkemelerce verilen kararların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde belirtildiği üzere, her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda yıkımı istenen duvarların hangi davalılar tarafından taşınmazın hangi bölümlerine yapıldığı saptanmamış, metrekare olarak miktarları gösterilmemiş kısacası tecavüze konu yerler infaza imkan sağlayacak şekilde belirlenmemiştir. Bu nedenlerle mahkemece kurulan hükmün infaz kabiliyeti taşıdığını söyleyebilmek mümkün değildir.
    Hâl böyle olunca, öncelikle yıkılması istenen duvarların zemin değeri ile birlikte keşfen saptanan veya saptanacak değeri üzerinden harç ikmalinin yapılması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; içlerinde harita mühendisi ve inşaat mühendisi sıfatını taşıyan bilirkişilerin yer aldığı üç kişilik uzman bilirkişiler marifetiyle yerinde yeniden keşif yapılarak bilirkişilerden uygulamayı gösterir, denetime elverişli rapor alınmak suretiyle hangi davalının taşınmazın hangi bölümünü kullandığının belirlenmesi, krokide gösterilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre infazı kabil olacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi