Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/14991
Karar No: 2018/24872
Karar Tarihi: 20.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/14991 Esas 2018/24872 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalının otel işyerinde genel müdür olarak çalıştıktan sonra haksız ve geçersiz feshedildiğini iddia etmiştir. İşe iade davasını kazanmasına rağmen işverenin uygun bir iş vermemesi nedeniyle işlemez hale geldiğine ve icra inkar tazminatı talep ettiğine dair bir dava açmıştır. Mahkeme, delilleri ve bilirkişi raporunu inceledikten sonra davacının talebinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, icra inkar tazminatı talebine ilişkin olarak alacağın likit olmaması nedeniyle reddedilmiştir. Kanun maddesi açıkça belirtmektedir ki; icra inkar tazminatı, likit bir alacak için geçerlidir. Karar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi.
22. Hukuk Dairesi         2017/14991 E.  ,  2018/24872 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait otel işyerinde genel müdür sıfatıyla 05/02/2008 - 08/07/2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdine yazılı bildirim yapılmaksızın haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 30.05.2013 tarih, 2012/318 Esas, 2013/287 Karar sayılı ilâmı ile davacının işe iadesine karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, yasal süresi içinde işe başlatılması için işverene başvurmasına ve işverenin işe başlatma hususunu kabul etmesine karşın, önceki görevinin yada dengi bir görevin verilmediği gibi, hangi işi yapacağı, ne kadar ücret alacağı da belirsiz bir vaziyette, günlerce penceresiz bir odada oturtularak bekletildiğini, işverenin kötü niyetle hareket ettiğini işe iadesinin sonuçlarından kaçma niyetinde olduğunu, akabinde ... 21. İcra Dairesinin 2014/2528 esas sayılı dosyasından davalı işveren aleyhine icra takibi başlattığını, davalının borca haksız yere itiraz etmek suretiyle takibin durmasına neden olduğunu, bu nedenle takibe yönelik itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili,davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
    İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
    Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
    Şayet alacak tartışmalı ve yargılamayı gerektiriyorsa likit olduğundan söz edilemez.
    Somut olayda, davacının itirazın iptali davasına konu ettiği alacakların belirlenmesi yani işverenin işe daveti ve bunun samimi bir işe davet sayılıp sayılamayacağı, davacının davete süresinde icabet edip etmediği hususları ile işe başlatılmama tarihindeki ücret miktarı çekişmeli olup gerçek durum yargılama ile ortaya çıkarılmıştır. O halde ortada likit bir alacağın varlığından söz edilemez. Bu nedenle, Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    Sonuç:
    Hüküm fıkrasının 1. bendinde son kısmı olan " (ana para alacak üzerinden) % 20 icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 2.336,33 TL icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına; " rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına yerine; "icra inkar tazminatı talebinin reddine" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 20.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi