Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5187
Karar No: 2016/10455

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5187 Esas 2016/10455 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5187 E.  ,  2016/10455 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    01.08.1996 tarihinde 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... ili,... köyü 102 ada 40, 72, 135 ve 139, 110 ada 16 ve 18, 112 ada 58, 113 ada 20 parsel sayılı taşınmazlar... oğlu ... mirasçılarının zilyetliğinde bulundukları, orman tahdidi içinde iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/102 Esas sayılı dava dosyasında davalı oldukları belirtilip beyanlar hanelerine 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları şerhi yazılarak malik haneleri mahkemece doldurulmak üzere 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tespit edilmişlerdir.
    102 ada 11 ve 155, 104 ada 37 ve 140, 109 ada 57, 112 ada 59, 113 ada 29, 116 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar... oğlu ... mirasçılarının zilyetliğinde bulundukları,... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/102 Esas sayılı dava dosyasında davalı oldukları belirtilerek malik haneleri mahkemece doldurulmak üzere 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tespit edilmişlerdir.
    ... oğlu ... mirasçıları olan ... ve Arkadaşları 24.01.1994 tarihli dilekçe ile; ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanak dava dilekçesinde sınırlarını belirttikleri taşınmazların adlarına tapuya tescili istemiyle... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil davası açmışlardır. Orman Yönetimi 05.06.1996 tarihli dilekçe ile; çekişmeli taşınmazların kesinleşmiş orman tahdit haritası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planına göre orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya harçlı katılmıştır.... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 1994/102E-1996/217K sayılı kararla; ... Köyünde bulunan 119 ada 56 ve 59 sayılı parsellere ilişkin davanın reddine, Büyükkale köyünde bulunan taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiği, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine devrine karar verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Kadastro Mahkemesinde devam edilen yargılama sonucunda davacıların davalarının kısmen kabulüne, Orman Yönetiminin davasının reddine, 102 ada 11 ve 155 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline, baraj suları altında kalan 104 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kadastro dışı bırakılmasına, ... mirasçılarının mülkiyetinde olduğunun tespitine, diğer davaya konu tüm taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tescillerine, beyanlar hanesine ... mirasçıları tarafından kullanıldığı şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine ve 2/B uygulamasına itirazA ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1949 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1995 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda; çekişmeli 104 ada 37 parsel sayılı taşınmazın baraj suları altında kaldığı, 2/B uygulamasına tabi tutulmadığı, diğer çekişmeli tüm taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldıkları, hava fotoğrafı ve 1959 tarihli memleket haritasında 102 ada 72 parselin ormanlık alan, diğer tüm taşınmazların ise orman sayılmayan açık alanda gözüktükleri, üzerlerinde orman bitki örtüsü bulunmadığı, bilim ve fen bakımdan gerçek anlamda orman niteliğini kaybetmiş yerlerden oldukları belirtilmiş ise de taşınmazların ilk orman tahdit haritasındaki konumları hakkında açıklamada bulunulmadığı gibi çekişmeli taşınmazların 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası ile 1995 yılında yapılan 2/B haritasındaki ve hava fotoğrafındaki konumları gösterilmemiş, uygulanan hava fotoğrafının da tarihi belirtilmemiştir. Bu haliyle orman bilirkişinin ilk orman tahdit haritası, 2/B haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazların kesinleşen orman tahdidinde ve kesinleşmeyen 2/B uygulamasında ne gibi işleme tabi tutuldukları net olarak anlaşılamamaktadır.
    Diğer taraftan 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesine göre yapılan orman kadastrosunda (5304 sayılı Kanunla değiştirilmeden önce) kadastro çalışma alanı sınırında orman bulunduğu takdirde durum çalışmaya başlamadan 2 ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir ve Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları belirlenerek harita ve tutanakları ile birlikte kadastro ekiplerine teslim edilir. Kadastro ekiplerince bu harita ve tutanaklar esas alınarak ölçü ve harita işlemleri tamamlanır. 2 ay içinde orman kadastro ekipleri orman sınırını belirlemezse arazi kadastro ekipleri bu sınırlandırmayı yapar, böylece orman kadastro işlemleri ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu ister orman kadastro ekiplerince ister arazi kadastro ekiplerince yapılsın düzenlenen askı cetvelleri ile pafta örnekleri 30 gün süre ile arazi kadastro ekiplerince ilan edilir. Bu uygulama ilk defa orman kadastrosu yapılan yerler için geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi daha önce yapılıp kesinleşen bir orman kadastro çalışması varsa, kesinleşen sınırlara aynen uyularak 3402 sayılı Kanunun 22/5. maddesi uyarınca kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aynen aktarılması ile yetinilir. Yani 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince kurulan komisyonlara kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan yerlere ilişkin 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulama görevi verilmemiştir. Mahkemece anılan husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir. Bunlardan ayrı hükme dayanak yapılan orman raporunda 102 ada 11 ve 155 parsel sayılı taşınmazlarında 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldıkları belirtildiği halde mahkemece anılan taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, TMK"nın 713. ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddelerindeki koşulların gerçek kişiler yararına oluştuğu gerekçesiyle ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    O halde öncelikle 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna, 1995 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 4.maddesi hükmü uyarınca yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma tutanakları ile çekişmeli taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı ilk orman tahdit haritası, aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden renkli fotokopi örnekleri, yöreye ait en eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen...Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon
    ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastro haritası ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, dava konusu taşınmazların ve komşu taşınmazların orman kadastro, aplikasyon ve 2/B hatlarına göre konumları, 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, orman kadastro haritası ile çalışma tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritaları ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, yapılacak uygulama sonucunda ilk orman tahdit haritası içinde olup daha sonra 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca oluşturulan komisyon tarafından kısmen veya tamamen Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı belirlenen taşınmazlara ilişkin yapılan 2/B uygulamasının yok hükmünde olduğu, ayrıca aleyhteki kararı gerçek kişiler temyiz etmediklerinden usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10.11.2016 günü oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi