3. Hukuk Dairesi 2017/9739 E. , 2017/6917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet-eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; tarafların 05/07/1995 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden iki müşterek çocuklarının olduğunu, davalının 13/07/2012 tarihinde davacıyı evden kovduğunu, davacının gitmek için hazırlandığı sırada davalının davacıyı darp ettiğini, cep telefonu ile burnuna ve yüzüne vurduğunu, oğlunun elinden telefonu alarak polisi aramasını engellediğini, davacının kanlı elbiseleri ile baba evine otobüs ile gönderildiğini, davacının Aksaray"a gelir gelmez polis karakoluna gittiğini ve şikayette bulunduğunu, düğün sırasında imzalanan çeyiz eşya senedinde yazılı bulunan eşyaların davalıda kaldığını, çeyiz eşya senedinde yazılı bulunan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bilirkişilerce belirlenen bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini adli yardım istemiyle talep ve dava etmiş, 25.12.2013 tarihli dilekçesi ile dava değerinin 5.365,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili; davacının 2012 yılı Temmuz ayında iki çocuğu da bırakarak müşterek haneyi terk ettiğini, gittiği günden beri de çocuklarını hiç arayıp sormadığını, dilekçedeki iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, davacının psikolojik sorunları olduğunu, sık sık müşterek haneyi terk ettiğini, dava dilekçesinde belirtilen ev eşyalarının tek gelir sahibi olan davalı tarafından satın alındığını, davacının bu eşyaların alınmasında maddi katkısı olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 1 adet televizyon 50 TL, 1 adet buzdolabı 100 TL, 2 adet kanepe 150 TL, 1 adet fırınlı ocak 50 TL, 1 adet dikiş makinesi 40 TL, 1 adet elektrikli süpürge 25 TL, 1 adet yatak odası takımı 200 TL, 1 adet mutfak takımı 100 TL, 3 adet halı 60 TL, 4 adet bilezik 4250 TL, 3 adet yatak 60 TL, sandık içi 150 TL, masa sandalye takımı 50 TL, ütü ve masası 25 TL, perde 30 TL, müzik seti 25 TL, olmak üzere toplam 5365 TL değerindeki eşyaların aynen iadesinin mümkün olması halinde davalıdan alınarak davacıya iadesine aynen iadesinin mümkün olmaması kaydı ile toplam değerleri olan 5365 TL "nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
./..
Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır.
Diğer taraftan, İİK"nın 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir.
Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verildiğinde, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır.
Mahkeme hükmünde, "...4 adet bilezik 4250 TL..." ifadesi ile yetinilmiş, bedeli hakkında hüküm kurulan ziynetlerin cinsi, niteliği, özellikleri, gramı ayrı ayrı yazılmamış, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece; bedeli hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde HMK"nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.