3. Hukuk Dairesi 2016/178 E. , 2017/6923 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine- konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacı kuruma devredilen Emekli Sandığından emekli aylığı alan davalının 20/11/2000 tarihinde göreve başlamasına rağmen, davacıya bildirmeyerek 15/12/2000-30/04/2007 tarihleri arasında adına yatan emekli aylıklarından 34.205,21 TL tahsil ettiği ve kurumu zarara uğrattığının tespit edildiğini, ayrıca davalıya 913,34 TL de yersiz vergi iadesi ödemesi yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacı kurum zararını oluşturan yersiz ödemeden olmak üzere gerçek zararla bağlı kalınarak şimdilik 35.118,55 TL"nin her bir aylığın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı kurumun 35.118,55 TL"nin ödenmesine ilişkin 10.01.2008 tarihli işleminin iptali için Tekirdağ İdare Mahkemesine 2008/109 Esas numarası ile açtığı davanın halen devam ettiğini, davanın idari yargının görevleri arasında olduğunu, bu nedenle gerek görevsizlik ve gerekse derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davalının emekliliğini hak ederek emekli olduğunu ve emekli maaşını almaya başladığını, yeniden memuriyete başlayınca emekli aylığının kesilmesi gerektiğini bilmediğini, kusurun tamamen idareye ait olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının 17.194,15 TL"lik alacağına yönelik isteminin reddine, davacının geriye kalan 17.029,18 TL"lik asıl alacağa yönelik istemi konusunda dava sırasında ödeme yapıldığından davanın konusuz kalması nedeniyel karar verilmesine yer olmadığına, davacının asıl alacağına yönelik işlemiş faiz talebinini kabulü ile; 14.386,65 TL yasal işlemiş faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, davalıya yersiz yapıldığı iddia olunan emekli maaş ödemesinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun konuya ilişkin 61 vd. maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Diğer taraftan, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun, yani sebepsiz zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir.
Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi belgelerden; Ankara 5.İdare Mahkemesinin 2008/1310 Esas, 2008/2158 Karar sayılı kararı ile davacı ... tarafından adına 35.118,55 TL borç çıkarılmasına ilişkin 10.01.2008 tarihli işlemin iptal istemiyle açılan davada, 15.12.2000-01.01.2005 tarihleri arasındaki dönem için borç çıkarılmasına ilişkin kısmın iptaline, 02.01.2005-30.04.2007 tarihleri arasındaki döneme ilişkin talebin reddine karar verildiği, kararın temyizi sonucu Danıştay 11.Dairesinin 2009/1099 E., 2012/7455 K.sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır.
O halde mahkemece; faizin başlangıcı tarihi olarak İdare Mahkemesinin kararının kesinleşme tarihinin esas alınarak, bu tarihten itibaren faiz hesabının yapılması ve yargılama sırasında davacı tarafından yapılan ödemelerin de hesaplanacak tutardan mahsubu gerekirken, ödeme tarihlerinden itibaren faiz hesabı yapılıp faize faiz işleterek ödemelerin bu hesaba göre mahsup edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.