3. Hukuk Dairesi 2017/10051 E. , 2017/6925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde kiracı sıfatıyla berber dükkanı işlettiğini, tüm kiraların küçük aksamalar olsa dahi ödendiğini, ödeme emrinin 14/06/2013 tarihinde tebliğ alınır alınmaz 30 günlük süre dolmadan 17/06/2013 tarihinde gecikmiş olan 2 aylık kira bedelini de davalının hesabına yatırdığını, söz konusu paranın hesabına yatırılmasına rağmen davalı tarafından Balıkesir 2. İcra Hukuk Mahkemesinde 2013/280 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve kiralananın tahliyesine karar verildiğini, borcu olmadığı düşüncesiyle dava sürecine müdahil olmadığını ve dükkanı kullanmaya ve kiralarını ödemeye devam ettiğini, ancak aradan gecen onca süre sonucunda davalı tarafından tahliye kararı icraya sunularak kiralananın tahliyesinin istendiğini, müvekkilinin davalıya karşı herhangi bir kira borcu bulunmadığını, belirterek borçlu olmadığının tespitine ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borca itiraz etmemesi ve yasal sürede borcunu da ödememesi üzerine tahliye davası açıldığını ve tahliye kararı verildiğini, davacıdan halen alacağı bulunduğunu, 2 aylık kira borcunu ödediğini söyleyen davacının, ödediği bedele tekabül eden faiz ve icra masraflarını da halen ödemediğini, davacının kira bedellerini ödediğini yazılı belge ile ispat etmek zorunda olduğu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine, 04/02/2013 tarihli kira borcunun 594,00TL, 04/03/2013, 04/04/2013, 04/06/2013 tarihli kira borçlarının aylık 600,00TL hesabı ile 1.800,00TL olarak toplamda 2.394,00TL yatırıldığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan 01.20.2012 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli, aylık 600-TL bedelli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiraya veren, 04.06.2013 tarihinde davacı borçlu aleyhinde başlattığı icra takibinde, aylık 600-TL hesabı ile 2013 yılı Şubat ile Haziran ayları arası toplam 3.000-Tl asıl kira alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, ödeme emri borçluya 14.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Her ne kadar Mahkemece; davalıya ait banka hesap ekstrelerinin incelenmesinden ve davacı tarafça davalıya elden ödenen kira bedelleri konusunda yemin teklifi sonucunda davalının davacıdan sadece 500,00TL para aldığına ilişkin usulüne uygun yemin eda etmiş olmasına göre, davacı tarafından davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya içerisinde mevcut ödeme belgelerinin incelenmesinden, davacının 30 günlük ödeme süresi içinde 17.06.2013 tarihinde, Nisan ve Haziran aylarına ait kira bedeli açıklamalı 1.200-TL ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda takip konusu edilen aylardan Nisan ve Haziran ayları kira borcu açısından davacının borçlu olmadığı sabit olup, ayrıca yine davacı tarafından sunulan dekontlardan muhtelif tarihlerde bir kısım ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece; kira bedellerinin ödendiği ilgili bankadan getirtilen banka hesap ekstreleri üzerinde durularak, takip ile istenen döneme ilişkin ödemeler olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.