3. Hukuk Dairesi 2017/2066 E. , 2017/6933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davalı belediyenin müvekkili aleyhine, .... 1. İcra müdürlüğünün 2012/810 E. sayılı takip dosyası ile kira alacağının tahsili için icra takibine başladığını, müvekkilinin davalı belediyenin kiracısı olmadığını aynı zamanda imzalamış olduğu bir kira sözleşmesinin de bulunmadığını, müvekkilinin imzasının taklit edilmesi neticesinde böyle bir belge düzenlendiğini ve müvekkilinin bu konuda .... Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunduğunu, yine dosyadaki ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini, bu durumu .... icra müdürlüğü dosyasına vermiş olduğu 16/07/2012 tarihli dilekçesi ile belirttiğini, müvekkili hakkındaki icra takibin durdurulmasına ilişkin .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/71 E. sayılı dosyası ile dava açtığını ancak bu dosyadaki tedbir taleplerinin kabul edilmediğini, takibe konu kira akdindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/810 E. sayılı dosyasındaki takibin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/810 E. sayılı takip dosyasına konu alacak sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, müvekkili yönünden takibin durdurulmasına ve davalı aleyhine %25 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; .... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/71 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, 26/04/2010 tarihli kira sözleşmesine davacının kefil olarak imza attığını, kira sözleşmelerinin .... Belediyesi tahsilat servisinde yapıldığını, sözleşmedeki kefil sıfatı ile atılan imzanın davacıya ait olduğunu, tebligatın davalının iş arkadaşına yapılarak takibin kesinleştiğini, davacının takipten maaşına yapılan hacizle haberdar olduğu
iddiasını kabul etmediklerini çünkü maaş haciz yazısının 10/07/2012 tarihinde tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunduğunu, davacının .... icra hukuk mahkemesine itirazını üç gün içerisinde yapmadığını, davacının %25 icra inkar tazminatı istemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında kiracılık ilişkisi olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1- ) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Dava, 09.10.2012 tarihinde 6100 Sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- ) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.