Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14973
Karar No: 2016/2723
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/14973 Esas 2016/2723 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/14973 E.  ,  2016/2723 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ

    Taraflar arasında görülen çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 2681 sayılı taşınmazı 28/12/2011 tarihinde babası ..."un satış suretiyle temlik aldığını, taşınmaz içerisinde 60-70 yaşlarında zeytin ağaçlarının bulunduğunu ve her yıl mahsul verdiklerini, davalının çekişmeli taşınmazı 2009 yılı Şubat ayından beri kullandığını, davalının satın alma niyeti ile bir miktar para ödediğini ancak kalan bedeli ödemekten kaçındığını, bu nedenle davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan çekişmeli taşınmaza el attığını ileri sürerek davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, çekişmeli taşınmazı 2009 yılı Şubat ayı içerisinde davacının babası ... ile kardeşi ..."tan 55.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, satış bedelinin 40.000,00 TL"sini elden ... ve ..."e ödediğini, bakiye 15.000,00 TL"nin ise Haziran ayında ödenmesi konusunda anlaştıklarını, yine ..."in 3. kişiye olan 2.750,00.-TL borcunun kendisi tarafından ödendiğini, bakiye borcu ödeyeceği sırada çekişmeli taşınmaz üzerinde hacizler olduğunu öğrenmesi üzerine öncelikle hacizlerin kaldırılmasını alacaklı taraftan talep ettiğini, ancak davacı ..."in, babası adına kayıtlı çekişmeli taşınmazı ... icra müdürlüğünün bir takip dosyası üzerinden ihale ile satın aldığını, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu ve yaklaşık 3 senedir taşınmaza toplamda 3.000,00 TL civarında masraf yaptığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaza davalının haksız el attığının sabit olduğu ancak davacının babası ile davalı arasında yapılmış bir harici satış sözleşmesinin varlığı ve davacının da harici satıştan bilgisi olması nedeniyle harici satış bedeli olarak ödenen 37.000,00 TL üzerinden davalıya hapis hakkı tanınmak suretiyle davalının çekişmeli 2681 sayılı parsele el atmasının önlenmesine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 2681 sayılı parselin ... tarafından 28/12/2011 tarihinde davacıya satış suretiyle temlik edildiği, çekişmeli taşınmazda davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ve taşınmazın 2009 yılı Şubat ayından beri davalı tarafından kullanıldığının da davalının kabulünde olduğu saptandığına göre davacının kayıttan kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek çekişmeli taşınmaza davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
    Davacının temyiz itirazlarına gelince;
    Çekişmeli taşınmazın önceki maliki olan davacının babası ... ile davalının taşınmazın 55.000,00 TL karşılığında haricen satışı konusunda 2009 yılı Şubat ayı içerisinde anlaştıkları, satış bedelinin 37.000,00 TL sinin davalı tarafından parçalar halinde ödenerek zilyetliğin devir alındığı, ancak 2009 yılının yaz aylarında ödenmesi gereken bakiye borcun ödenmemesi nedeniyle tapuda resmi satışın yapılamadığı, taşınmazın ... tarafından 28/12/2011 tarihinde oğlu olan davacıya satış suretiyle temlik edildiği, davalı tarafından davacıya taşınmazın bakiye borcu nedeniyle 01/06/2012 ödeme tarihli 35.000,00 TL"lik bono verildiği anlaşılmıştır.
    Tapulu taşınmazların, Türk Medeni Kanununun 706/1. maddesi, Borçlar Kanununun 213. maddesi ve Tapu Kanununun 26. Maddesi uyarınca resmi şekle uyulmadan harici satışına hukuken değer verilemez.
    Bilindiği üzere; TMK 993. ve 994. madde hükümleri geri vermekle yükümlü iyiniyetli zilyedin hak ve borçlarını düzenlemiştir. Geçersiz sözleşme nedeniyle taşınmazı geri vermekle yükümlü olan iyiniyetli zilyedin, taşınmazı geri vermekten kaçınma ya da alıkoyma hakkı TMK 994/1 maddesi ile tanınmış bir haktır. İyiniyetli zilyet, elatmanın önlenmesi ( geri verme) davası sırasında def’i (savunma) yoluyla zorunlu ve yararlı giderler ile harici satış bedelinin ödenmesini isteyebileceği gibi, taşınmazın geri verilmesinden sonra; taşınmazı geri verirken açıkça veya örtülü olarak vazgeçmemiş (feragat etmemiş) olduğu hallerde, faydalı ve zorunlu giderler ile satış bedelini sonradan ve ayrı bir dava ile istemesine engel yoktur. (Y.4.H.D 03.06.1958 tarih, 3265/3847 sayılı kararı, Prof. Dr.Jale G. Akipek, Prof. Dr. Turgut Akıntürk, Eşya Hukuku 214,215 sayfa, Prof. Dr. Turhan Esener, Prof. Dr. Kudret Güven, Eşya Hukuku sayfa 100 )
    Harici satın alma, satın alan davalı bakımından satış bedeli üzerinden kişisel hak sağlar ve Türk Medeni kanununun 994/1 maddesi uyarınca iyiniyetli zilyet yapılanması nedeniyle faydalı ve zorunlu giderlerini isteyebileceği gibi anılan bu giderler ile satış bedeli üzerinden alıkoyma hakkı tanınmasını da defi ( savunma ) yoluyla isteyebilir.
    Eldeki davada; davalı yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında harici satış sözleşmesi nedeniyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuş, Türk Medeni Kanununun 994/1 maddesine dayanarak savunma ( defi ) yoluyla harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis ) hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi konusunda açık bir talep de bulunmamıştır.
    HMK 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talepleri ile bağlıdır, mahkemenin tarafların talep etmediği, nitelendirip açıkça belirlemediği isteklerinin, yasanın düzenlediği ayrık haller dışında kendiliğinden tespit edip hüküm altına almasına yasal olanak yoktur, istekten fazlaya karar verilemez.
    Belirtilen ilkeler ve esaslar uyarınca; Türk Medeni Kanununun 994 /1 maddesindeki “isteyebilir “ ve “ geri vermekten kaçınabilir “ şeklindeki açık düzenleme karşısında, davalının harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis) hakkı tanınması konusunda, savunma (defi) yoluyla ileri sürdüğü açık bir talebi bulunmamasına rağmen mahkemenin kendiliğinden (resen) harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis) hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    Öte yandan, açılan el atmanın önlenmesi davası hakkında Mahkemece kabul kararı verilmiştir.
    O halde, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerekirken, vekalet ücreti bakımından olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması ve yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılması isabetsizdir.
    Hâl böyle olunca, davalı yararına alıkoyma ( hapis ) hakkı tanınmadan el atmanın önlenmesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gözetilerek davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi