Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/8999
Karar No: 2009/1394
Karar Tarihi: 05.02.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/8999 Esas 2009/1394 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/8999 E.  ,  2009/1394 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 07/02/2008
    NUMARASI : 1997/580-2008/45

    Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-HUMK."nun 427. maddesindeki parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı Yasa’nın 2/c maddesi ile 21.07.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 40.000.000 TL olan  kesinlik  sınırı 1.000.000.000 TL’ye (1.000,00-YTL) çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.07.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000.000.000.TL (1.000,00-YTL)’yi geçmesi gerekir.
    HUMK.’na 5236 sayılı Yasa’nın 19. maddesi  ile eklenen Ek-4.maddeye göre ise “görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtay’da duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on milyon lirayı (10,00-YTL) aşmayan kısımları dikkate alınmaz.”
    2007 yılında bu parasal sınır 1.170,00.-YTL.olarak uygulanmıştır. Öte yandan, 17.11.2007 gün ve 26703 sayılı Resmi  Gazete’de ilan edilen  Maliye Bakanlığı’na ait 377 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, 2007 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı %7,2 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2008 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.250,00.-YTL.’sini geçmesi gerekir.
    İnceleme konusu karar, bu tarihten sonra verilmiş ve davacı yararına 200,67.-YTL’lik tedavi giderine ilişkin hüküm kesin nitelik taşıdığından,  01.06.1990 gün  ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak, davalıların mahkemece verilen  tedavi giderine ilişkin hükme yönelik temyiz dilekçesinin kararın kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle reddine,
    2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    3-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi ve tedavi gideri istemine ilişkindir.
    Davacı, 20.03.1997 günü, davalılardan N.Ç.’ın inşaatında çalışırken, inşaatın üçüncü katında kurulu gırgır inşaat vinci ile malzeme çektiği sırada, döşeme platformu kenarında dengesini kaybederek zemine düşmesi sonucu iş kazası geçirmiştir. Bu iş kazası sonucunda, davacının sağ elinin 5. parmağında meydana gelen kırık nedeniyle %3,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğramış ve yüzünde sabit eser meydana gelmiştir.
    Mahkemece, iş kazası sonucu davacının sağ elinin 5. parmağında meydana gelen kırık nedeniyle %3.1 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığından bahisle 2.329,35.-YTL maddi tazminatın, 200,67.-YTL tedavi giderinin ve davacının çalışma gücünde eksilmeye neden olmamakla birlikte yüzünde meydana gelen sabit izin davacının ekonomik ve mesleki alanda geleceğini ve gelişmesini tehlikeye sokup, ekonomik geleceğinin sarsılmasına neden olabileceği, bu nedenle uğrayacağı zararın maluliyet nedeniyle hesaplanan zararının dışında olduğu gerekçesiyle 3.000,00.-YTL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebi hakkında usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, davacının yüzünde meydana gelen sabit eser nedeniyle davacı yararına maddi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Kazaya uğrayan işçinin maddi tazminatına esas olgular 506 sayılı Yasa’nın 11. vd. maddeleriyle Borçlar Kanunu"nun 41 vd. maddelerine ilişkindir.
    Bir iş kazasında sigortalı işçinin bu iş kazası nedeniyle maruz kaldığı gelir kaybı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından aylık gelirler biçiminde ve zararı %70 oranında karşılanmaktadır. Bu aylık gelirler zaman içerisinde ve yıllık kimi nedenlere dayalı artırıma tabi tutulmakta ve kişinin geleceğe uzanan zararı böylece bir devlet kuruluşu olan Kurum tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca, zararın %30’luk kısmı ise tazminat ilkelerine dayalı olarak ve geleceğe yönelik,  kapital biçiminde zarara neden olan kişilerce karşılanmakta,  böylece kişinin tüm zararı hüküm altına alınmaktadır. Hüküm altına alınan bu ikinci bölüm için bilinen ve bilinmeyen devre olmak üzere zarar iki ana kısımdan oluşmakta bilinmeyen dönem için ülke gerçekleri ve ekonomik durumlar dikkate alınarak ücretlerde her yıl için belli oranlarda yüzdelik esasına dayalı artışlar yapılmaktadır. Kişinin zararı, bu bölümde peşin sermaye olarak ve kapital biçimde hesaplandığından ayrıca iskonto uygulanmakta böylece bir zarar saptaması yapılmaktadır.
    Bu tür bir yöntemde dahi geleceğe yönelik ihtimali durumlar dikkate alındığından artık kişinin başkaca zararı kaldığından söz edilemez. Bu durumda, davacının yüzünde meydana gelen sabit izin davacının ekonomik ve mesleki alanda geleceğini ve gelişmesini tehlikeye sokup, ekonomik geleceğinin sarsılmasına neden olabileceği gerekçesiyle davacı yararına ayrıca 3.000,00.-YTL maddi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kaldı ki,  1950 doğumlu olan ve inşaat işçisi olarak çalışan davacının, yaş ve mesleki itibariyle yüzündeki sabit eserin ekonomik geleceğini nasıl etkileyeceği de kanıtlanamamıştır. 
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 05.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi