Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12301
Karar No: 2017/7071
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/12301 Esas 2017/7071 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/12301 E.  ,  2017/7071 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının harici sözleşme ile davalılara ait 476 parseldeki 15.000 metrekare taşınmazı 1992 tarihinde 5.000.000 TL’ye satın almasına rağmen tapuyu alamadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, tescil olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki rayici değeri 10.000 TL’nin (ıslah ile 38.500 TL’nin) davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; satış sözleşmesini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 38.500 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalılar vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemiz 05/02/2013 tarih, 2012/23599 esas 2013/1604 karar sayılı ilamı ile "818 sayılı BK"nun 61-66 maddeleri (6098 sayılı TBK"nun 77-82 maddeleri) gereğince, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından, diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici adalet" düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Bu şekilde haksız değer kaymalarının önlenmesi sağlanmış olur. Bu bakımdan sebepsiz zenginleşmeye konu geçersiz sözleşme gereğince alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bunun için uzman bilirkişiden rapor alınarak, çeşitli ekonomik etkenlerin, altın ve döviz kurlarındaki artış, maaş artış oranları, ÜFE artış oranları vs. dikkate alınarak bu değerlerin ortalamasının alınması sonucu ulaşacak bedele hükmedilmesi gerekirken, mahkemece; taşınmazın dava tarihindeki değerine karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçeleriyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda “tapu iptali tescil davası yönünden açılan davanın reddine, tazminat davası yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, 8.660,94 TL tazminatın dava tarihi olan 06/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya ödenmesine” karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    ./..

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, mahkemece; bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bozma ilamında işaret edilen güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut verileri tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır. Bozma ilamında bu hesaplama yapılırken taşınmazın rayiç değerinin hesaplamaya dahil edileceği belirtilmediği halde, mahkemece bozma ilamı kapsamı dışına çıkılarak taşınmazın rayiç değerinin de hesaplamaya dahil edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde mahkemece, bilirkişiden, yukarıda bahsedilen hususta, taşınmazın rayiç bedeli rapordan çıkartılmak suretiyle geri kalan verilere göre hesaplama için, ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi