Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, rücu istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 08.07.2008 tarihinde meydana iş kazası sonucue vefat eden sigortalı yakınlarına bağlanan gelir nedeniyle kurumun uğradığı zararın 506 Sayılı Kanunun 26 mad gereğince davalılardan tahsilini istemiştir.
Dosya kapsamında yazı cevaplarına göre davalılardan ..."ın davalı ..."de 399 Sayılı Kanun Hükmünda Kararnameye tabi sözleşmeli personel olarak çalıştığı ve 5434 Sayılı Kanuna tabi olduğu sabittir.
Anayasanın 129/5 maddesinde "memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve Kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir." hükmünün öngörülmüş olmasına, keza 657 sayılı Kanunun 13.maddesi de bu hususu amir olduğundan yetkilerini kullanırken deyiminin; uygulamada görevlerini yaparken biçiminde yorumlanmasına, normlar hiyerarşisine göre önce Anayasa ve sonra sırasıyla, Kanun, Tüzük ve Yönetmelik hükümlerinin uygulanması prensibinin hukukun evrensel kurallarından bulunmasına göre, eylem veya işlemin görev kusuru olarak nitelendirilebildiği hallerde, kişisel kusura dayanılarak memur hakkında Adli Yargıda doğrudan doğruya dava açılmayacağına ilişkin düzenlemeler gözetilerek davalı ..."ın durumunun bu yasal çerçevede irdelenmemiş olması usul ve ysaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 18.10.2017 günü oy birliğiyle karar verildi.