3. Hukuk Dairesi 2015/18950 E. , 2017/7085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ziynet eşyası talebi yönünden kabulüne, çeyiz eşyası talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının açmış olduğu boşanma davasına karşı dava açarak 17.07.2011 tarihli çeyiz senedi ile senette ayrıntılı yazılı 25 kalem eşyanın, tanıklar huzurunda davalıya teslim edildiğini ileri sürerek aynen iadelerini, mümkün değil ise dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte bilirkişi incelemesi sonucu ıslah edilmek üzere şimdilik 5.000 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah ile talebini 5.728,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, evlenirlerken bir çeyiz senedi oluşturulmaya çalışıldığını; fakat içeriğinde fazlalıklar olduğundan kendisinin imza atmadığını, bir an kabul edilecek olsa bile ayrılık yaşandığı gece davacının eşyalarını toplayarak gittiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının davasının kabulü ile, 4 adet bilezik (her biri 10 gram, gramı 85,00 TL, toplam 3400,00 TL), 1 adet set(14 ayar, 30 gram, gramı 52,00 TL, gram işçilik değeri 10,00 TL toplam 1860,00 TL),1 adet saat(200,00 TL), 1 adet yüzük( 14 ayar, 4 gram, gramı 52,00 TL, gram işçilik 15,00 TL, toplam 268,00 TL) ziynetlerin aynen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen ifası mümkün olmadığı takdirde (5.000,00 TL "nin faizi dava tarihinden itibaren ıslahla arttırılan 728,00 TL"nin ise faizinin ıslah tarihi olan 05/05/2015 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava sırasında dava konusu çeyizler davacıya iade edilmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 1086 sayılı HUMK’un 434. maddesinde temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceği, bunların eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması halinde, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemenin kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar vereceği hüküm altına alınmıştır.
Hükmü temyiz eden davalının temyiz harç ve masraflarını yatırmadığı, mahkemece temyiz harç ve masraflarının tamamlanması için davalıya ihtarlı tebligat çıkarıldığı, verilen süre içerisinde davalı tarafından eksik harcın tamamlamandığı görülmekte, hüküm davalı tarafında temyiz edilmemiş sayılmıştır.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
İİK"nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır.Hükümde toplam bedeli 3.400,00 TL olan 4 adet bileziğin iadesine karar verilmiş; ancak ayarları yazılmamıştır.
4- Davacı, karşılık davasını 09.06.2014 tarihinde açmış, eşya alacağı talebine ilişkin nispi harcı, 22.12.2014 tarihinde tamamlamıştır. Mahkemece, dava tarihi olarak nispi harcın tamamlandığı 22.12.2014 tarihi gösterilmesi gerekirken 29.04.2015 tarihinin gösterilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı tarafından temyiz edilmemiş sayılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün, karar başlığında dava tarihi olarak 29.04.2015 tarihi yerine 22.12.2014 tarihinin yazılması ve 2.fıkrasında yer alan; “her biri 10 gram” ifadesinden sonra gelmek üzere “22 ayar” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.