4. Hukuk Dairesi 2017/3636 E. , 2020/278 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/08/2010 gününde verilen dilekçe ile menkul eşyalara ilişkin alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/01/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı dava dilekçesinde, davalı ile evli olduğu dönemde annesi tarafından kendisine bağış yoluyla verilen ineğin, yavrularının davalıda kaldığını belirterek bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak açılmış olup, kişisel mal niteliğindeki ineklerin bedelinin tahsiline dair olan davanın tefrikinden sonra görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Eşlerin evlendiği tarihte taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Ancak TMK"nın yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra taraflar arasında başka bir mal rejimi seçilmediği için yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olacaktır. TMK"nın 218 maddesine göre edinilmiş malara katılma rejimi kişisel mallar ile edinilmiş malları birlikte kapsar. TMK"nın 220/2 maddesine göre; mal rejiminin başlangıcından eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel maldır. Yine TMK"nın 228 maddesine göre mal rejiminin tasfiyesi sırasında edinilmiş mallar ile kişisel malların ayrılacağı, edinilmiş malların tasfiyeye tabi olacağı düzenlenmiştir.
Taraflar Kozan Aile Mahkemesinin kararı ile boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki ineklerin bedeline ilişkin açılan iş bu davada Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2012/6064 E 2012/25520 K sayılı kararı uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrası verilen görevsizlik kararı ile dosya Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görev yönündeki bozma kararı usul ve yasaya aykıdır. Keza mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki davalara Aile mahkemesinde bakılarak sonuçlandırılması gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki kişisel mal üzerindeki hak iddiası TMK"nın 2. kitabının ikinci kısmındaki Aile hukuku alanında düzenlenmiş olup 4787 sayılı Aile mahkemesinin kuruluşu hakkındaki kanunun 4. maddesine göre bu davalara Aile Mahkemelerinin bakılması zorunludur. Zira bir malın edinilmiş mal olup olmadığına ancak Aile mahkemesi karar verebilir. Somut olayda görevsizlik kararı verilmesi gerektiği Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma kararına dayandığından artık bağlayıcıdır. Görev hususu Yargıtaydan geçerek kesinleşmiş olduğundan artık bu davaya Asliye Hukuk mahkemesinden bakılması zorunludur. Fakat Asliye Hukuk mahkemesince de yine TMK"nın 2. kitabının birinci ve ikinci kısmında düzenlenen mal rejiminin tasfiyesi hususundaki yasal düzenlemelere bağlı kalınarak öncelikle dava konusu malların kişisel mal ya da edinilmiş mal olup, olmadığı bilirkişi marifetiyle belirlenmelidir. Dava konusu yapılan malların davacıya 1991 yılında verilen ineğin yavruları olduğu idda edildiğine göre TMK"nın 219/4 maddesindeki "kişisel malların gelirleri" edinilmiş mal olarak kabul edileceği hususu da gözetilerek, dava konusu edilen mallardan davacının tasfiye payı yani katılma alacağı belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken bu hususa değinilmeden genel hükümlere göre davanın sonuçlandırılmasının yasaya aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Kaldı ki davacı kişisel hak (mal) talebini ispat edememiş ise söz konusu malların edinilmiş mal olduğu kabul edilmeli ve dava buna göre sonuçlandırılmalıdır. Bu yönü ile de karar hatalı olup çoğunluk görüşüne katılmıyorum.23/01/2020