Esas No: 2015/15191
Karar No: 2016/9440
Karar Tarihi: 08.12.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15191 Esas 2016/9440 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/04/2015 tarih ve 2014/519-2015/171 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı-birleşen davada davacı ... vekili ile katılma yoluyla davacılar-birleşen davada davalılar tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06/12/2016 günü hazır bulunan davacı-karşı davalılar vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar ... Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ,... vekili, davacı ... Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin yük sahibi, diğer davacının da davalı ...gemisinin 2 ve 5 numaralı ambarlarında bulunan davacı ... AŞ’ne ait yükü sefer risklerine karşı sigortalayan şirket olduğunu, geminin 17.04.2000 tarihinde boşaltma limanı Ambarlı-Armaport’a vardığını, 18.04.2000 akşamı 1, 3 ve 4 numaralı ambarlarda bulunan yükün tahliyesine başlanıldığını, tahliye devam ederken 24.04.2000 tarihinde saat 16.00 sıralarında 3 numaralı ambarın alt kısımlarından duman geldiğini, ambara karbondioksit uygulaması sonucu yangının söndürüldüğü izlenimi hasıl olmuşsa da, aynı gün gece yarısından sonra 3 numaralı ambardan tekrar duman çıktığını, gemi kaptanının ambar kapaklarını açtırması nedeniyle oksijenle temas neticesi yükün alev aldığını ve yangının kontrolden çıktığını, davalı liman işletmesinin römorkörleri ile su sıkmasına rağmen bir sonuç alınamadığını, diğer davalı Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Gn Md’ne ait römorkörlerin gecikmeli müdahalesi sonucu yangının tamamen söndürüldüğünü, davalı gemi donatanının müşterek avarya ilan ederek, dispeççi olarak da Londra’da mukim ... Ltd’ni tayin ettiğini, müvekkilinin 28.04.2000 tarihli garanti teminat mektubunu vererek yükünü teslim aldığını, henüz dispeççi raporunun ibraz edilmemesi nedeniyle müşterek avaryadan müvekkilinin hissesine isabet edecek payın belli olmadığını, davalı donatana ait geminin denize ve yüke elverişli olmaması nedeniyle çıkan yangından ve davacıya ait yükte meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, kurtarma ve yardım işlerini tekel halinde yürüten davalı Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri’nin yangından 24.04.2000 günü saat 16.00’da haberdar olduğu halde bir müdahalede bulunmadığını, 25.04.2000 tarihinde saat 03.20’de talep üzerine gecikmeyle müdahale ettiğini, adı geçen davalının kurtarma-yardım hizmetini layıkıyla yerine getirmediğini, diğer davalı Armaport’un da yangın söndürme çalışmaları sırasında olayın ciddiyetini yeterince değerlendiremediğini ve yangın söndürme organizasyonunda gereken koordinasyonu sağlayamadığını ileri sürerek, davacıya ait yükte meydana gelen hasar ve müşterek avarya paylaştırılmasında davacı payına düşecek kısım için uğranılabilecek en yüksek zarar miktarı olan 1.905.000 USD’nın ve 1.482.000 DM’nın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödeme tarihindeki TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı donatana ait ...gemisi üzerinde davacının gemi alacaklısı hakkı olduğunun tespitine, yükün tahliyesini temin için verilen garanti mektubunun davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (birleşen davanın davacısı) ... vekili, 24.04.2000 tarihinde saat 16.40 sıralarında ...isimli geminin yangın tehlikesi geçirdiği, ancak gemi ve liman ilgilileri tarafından yangın tehlikesinin bertaraf edildiği ve bir tehlikenin olmadığı hususunun müvekkiline bildirildiğini, 25.04.2000 tarihinde saat 02.30 sıralarında tekrar başlayan yangının ihbarı üzerine gerekli yardımın yapılarak yangının söndürüldüğünü, müvekkiline izafe edilecek kusur bulunmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise 390.222 USD kurtarma-yardım, yangın söndürme alacağının olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline veya teminat olarak verilen 500.000 USD bedelli teminat mektubu üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Diğer davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, sigortacı ... tarafından sigorta sözleşmeleri tahtında 12/05/2000 tarihinde zararın ödendiği, sigorta şirketinin TTK"nın 1361 maddesi gereğince ..."ya halef olarak TTK"nın 1301 maddesi gereğince ödediği tazminat için rücu davası açma hak ve yetkisi bulunduğunu beyan dilekçesi ekinde davacı ... A.Ş tarafından .... gemisinde yangın sebebiyle doğan ve doğacak tüm zararları dava ve takip yetkisi sigortacı Centraal Beheer temlik ettiğine ilişkin 11/10/2000 tarihli temliknamenin dosyaya sunulduğu, dava tarihi 22/05/2000 tarihi itibariyle davacı ... A.Ş."nin yükten kaynaklanan zararı tazmin edilmiş olmakla, dava açmada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davacı yük sahibi ... Gıda A.Ş"nin açtığı davanın sigorta tarafından yapılan ödeme tarihinden sonra açılmış olması karşısında aktif dava ehliyeti yönünden reddi gerektiği, davacı sigorta şirketinin açtığı davanın ise, alınan tüm bilirkişi raporlarında dava konusu zararın oluşmasında Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün sorumluluğunu gerektirecek bir hukuki sebep ve kusur bulunmadığı anlaşıldığından esastan reddi gerektiği kanaatine varıldığı, birleşen dava yönünden, davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün gemi ve 1-3 ve 4 nolu ambarlardaki yük ile ilgili kurtarma ve yardım faaliyeti hizmetinin karşılığını sulh neticesinde 160.000-USD olarak tahsil ettiğini beyan ve kabul etttiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kurtarılan 2 ve 5 nolu gemi ambarında bulunan yük ile ilgili kurtarma ve yardım ücretine ilişkin olduğu, taraflar arasında sözleşmesel ilişkin bulunmadığından hak ve nefaset kurallarına göre kurtama yardım ücretinin 6762 sayılı TTK"nın 1225. ve 1226. maddeleri gereğince belirlenmesi gerektiği, bozmadan sonra alınan 2. heyet raporunda TTK"da kurtarılan yük üzerinden yüzdelik oranına göre yardım ücretinin belirlenemeyeceği belirtilmiş ise de uygulamadaki etkiler ve TTK"nın 1226 maddesindeki kriterler dikkate alınarak bahsi geçen bedelin yaklaşık %12"si üzerinden hak ve nesafete göre hesaplanacağı kabul edilerek kurtarma yardım etki faktörüne göre belirlenen 1.848,546,38-USD"nin %12"si oranında kurtarma yardım ücretini davacı kurumun talep edebileceği belirtilmiş ise de kurtarılan yük ve geminin toplam değeri etki faktörüne göre 1.848.546,38 USD olarak tespit edilmesine ve %12"si 221.825,56 USD olmasına rağmen her nasılsa davacının talep edebileceği meblağın 95.000 USD olarak gösterildiği, daha önce davalı ... yük sorumluluk sigorta şirketi tarafından ödenen 160.000-USD mahsup edildiğinde davacının davalılardan 61.825,56-USD talep edebileceği anlaşılmakta ise de mahkemece dosyadaki bilgi ve belgeler ile davalı tarafın ikinci heyetçe alınan rapor sonrasındaki dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında davanın 58.967,00-USD üzerinden kabul kararı verilmesine ilişkin beyan ve kabulleri dikkate alındığında dosyada mevcut üç raporda davacının talep edebileceği ücretin farklı olarak tespit edilmiş olması karşısında mahkemece davacının talep edebileceği ücretin etki faktörüne göre belirlenen 1.848,546,38-USD"nin yaklaşık %11,84"ü oranına isabet eden 218.967-USD ücretin toplam kurtarma yardım ücreti olarak talep edilmesinin hak ve nefaset kuralları ve dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olduğu, mahkemece belirlenen bu miktarın, bilirkişi kurulunun bozmadan önce tanzim ettiği 31/01/2006 günlü raporunda da belirlenmiş olduğu göz önünde bulundurularak takdiren taraflar arasındaki sulh olma eylemi ve davalı yanın beyan ve kabulleri de dikkate alınarak hak ve nefaset kuralları da göz önünde bulundurularak davacının 58.967-USD kurtarma ve yardım ücreti talep edebileceği gerekçesiyle asıl davada davacılar tarafından davalı donatan ve 3 nolu davalı Armatörler Liman İşletmeciliği Tic. ve San. A.Ş aleyhine açılan davanın "feragat nedeniyle reddine" ilişkin hüküm kesinleştiğinden bu davalılar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacıların davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı davanın subuta ermemesi sebebiyle reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 58.967,-USD"nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-birleşen davada davacı ... vekili ile katılma yoluyla davacılar-birleşen davada davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacılar vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesi vererek asıl dava ile ilgili temyiz itirazında bulunmuşsa da asıl dava davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü yönünden esastan reddedilmiş olup davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"nün asıl davaya yönelik temyiz itirazları bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin asıl davaya yönelik katılma yoluyla tüm temyiz itirazlarının, davalı-birleşen davada davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"nün birleşen davaya yönelik olarak ileri sürdüğü aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Birleşen dava, davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"nce verilen kurtarma yardım hizmetinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamında, uyuşmazlığa konu kurtarma yardım hizmeti nedeniyle taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı, bu durumda, karşılık davacı ...’nün karşı davalıdan isteyebileceği ücretin, TTK"nın 1225 ve 1226. maddeleri hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, TTK’nın 1226. maddesinde sayılan unsurlar ve bunların ne miktar ve oranda ücretin belirlenmesine etken olduğu konusunda uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınarak, karşı davacı vekilinin 13.02.2006 ve 22.04.2008 tarihli dilekçelerindeki ciddi itirazlarının cevaplandırılması gerektiği belirtilerek eksik incelemeden dolayı hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmadan sonra alınan ilk raporda “Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"nün 390.222-USD talep etmesinin kadri marufunda bulunduğu” bildirilmiş, itiraz üzerine alınan ikinci heyet raporunda “TTK"nın 1226. maddesinde sayılan unsurları somutlaştıran etki faktörü tablosu tahtında davalı karşı davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"ne ödenecek miktarın hak ve nefasete uygun olarak yaklaşık %12 civarına tekabül eden 95.000-USD olacağı” bildirilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamında da işaret edildiği üzere özel ve teknik bilgiyi gerektiren kurtarma yardım ücretinin tespiti hususunda HUMK 275.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup “...bozma öncesi alınan rapor ile bozma sonrası alınan iki raporda davacının talep edebileceği ücretin farklı olarak tespit edilmiş olması karşısında davacının talep edebileceği ücretin etki faktörüne göre belirlenen 1.848,546,38-USD"nin yaklaşık %11,84"ü oranına isabet eden 218.967-USD ücretin toplam kurtarma yardım ücreti olarak talep edilmesinin hak ve nefaset kuralları ve dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olduğu, belirlenen bu miktarın, bilirkişi kurulunun bozmadan önce tanzim ettiği 31/01/2006 günlü raporda da belirlenmiş olduğu göz önünde bulundurularak takdiren taraflar arasındaki sulh olma eylemi ve davalı yanın beyan ve kabulleri de dikkate alınarak hak ve nefaset kuralları da göz önünde bulundurularak davacının 58.967-USD kurtarma ve yardım ücreti talep edebileceği gerekçesiyle anılan meblağa hükmedilmiş...” ise de kurtarma yardım ücretinin tespiti için uyulan bozma ilamının gereği olarak bilirkişiye gidildikten sonra rapordaki eksiklik ve hataların düzeltilmesi için ek rapor alınması yoluna gidilmek yerine resen yapılan hesap ve resen kabul edilen %11,84"lük oran sonucu hak ve nesafete de uygun olduğu gerekçesiyle yukarıda belirtilen rakama hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, mahkemece hesap hatası düzeltilmeye çalışılan son bilirkişi raporunda toplam kurtarılan değer üzerinden etki faktörüne göre 13/32 oranı nazara alınarak dünyada benzer davalarda alınan bedellere göre %12"lik bir paya göre hesap yapıldığında da bilirkişi raporunda ulaşılan rakamdan fazla bir rakama ulaşılıyor olması karşısında mahkemece, 6762 sayılı TTK"nın 1226. maddesinde sayılan unsurları somutlaştıran etki faktörü tablosu tahtında görüş bildiren bilirkişi raporundaki eksiklik ve hesap hatalarının denetime elverişli bir şekilde düzeltilmesi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"nün talep edebileceği meblağın belirlenmesi için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken resen hesap ve taktir edilen sonuç rakama hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin asıl davaya yönelik katılma yoluyla ileri sürdükleri tüm temyiz itirazlarının, davalı-birleşen davada davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"nün birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen davada davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davaya ilişkin kararın Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davalılardan alınıp birleşen davada davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"ne verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının asıl davayı temyiz eden davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı-birleşen davada davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü"ne iadesine, 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.