Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14784
Karar No: 2016/2999
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/14784 Esas 2016/2999 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/14784 E.  ,  2016/2999 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkindir.
    Davacı, paydaşı olduğu 527 sayılı parselde kendisine isabet eden bölüme davalı paydaşın müdahale ettiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve tazminata karar verilmesini istemiş; ölümünden sonra davayı mirasçılarından ... sürdürmüştür.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların taşınmazda çekişmesiz kullandıkları yerler bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece""....dosya içeriğinden, toplanan delillerden, özellikle keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile 3091 S.Y. çerçevesinde yapılan idari soruşturma evrakından; taşınmazdaki kullanımın çekişmesiz olmadığı, diğer taraftan, paylı mülkiyet ilkeleri kapsamında hükme yeterli bir soruşturma da yapılmadığı anlaşılmaktadır.....Hal böyle olunca, öncelikle taşınmazdaki tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planı olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın yukarıda değinildiği gibi M.K."nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilmesi doğru değildir...""gerekçesiyle bozulmuş olup,mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ,elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğinin kabulüne ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş,karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 527 sayılı parselin 22.12.1987"de ölen tarafların miras bırakanı ... adına “1972 yılında Tapulama” suretiyle kayıtlı edildiği ve taraflardan başka dava dışı mirasçıların da bulunduğu görülmekte olup mirasçılar arasında tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planı olmadığı, fiili kullanma biçiminin oluşmadığı ve çekişme konusu taşınmazda davacının kullandığı bölüme davalının müdahale ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı ..."ın yargılama sırasında 14.10.2009 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları olarak ... (...), ..., ... (...) ve ..."ın kaldığı, davanın mirasçılardan ... tarafından takip edildiği ve mahkemece hükmün ... hakkında kurulduğu saptanmıştır.
    Davacı ..."ın yargılama sırasında ölümü ile terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Yasada veya elbirliği halinde mülkiyet oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasviyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunludur.
    Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu"nun 28. maddesi uyarınca gerçek kişilerin kişiliği ile medeni haklardan yararlanma hakkı ölümle son bulur. Medeni haklardan yararlanma hakkına sahip olan davalı taraf ehliyetine de sahiptir (HMK m. 50). Bu nedenle, ölen davacının davada taraf ehliyeti ölümle son bulmuştur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun dava şartlarını düzenleyen 114/d maddesine göre, davada taraf ehliyeti dava şartı olup mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Aynı Yasanın 115/2. maddesinde; "Mahkeme .... Ancak, dava şartı noksanlığın giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verilir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle reddeder." hükmü düzenlenmiştir.
    Öte yandan, dava devam ederken taraflardan birinin ölümü halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 55. maddesi uyarınca da, ölen tarafın mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte davayı takip etmeleri gerektiği açıktır.
    Somut olayda, davacı ..."ın ölümünden sonra sadece mirasçılarından ..."ın takibi ile dava sonuçlandırılmış, diğer mirasçılara tebligat yapılıp davadan haberdar edilmemiştir. Oysa, bir mirasçının davayı tek başına takip etmesi mümkün değildir. Bu durumda, davayı takip eden mirasçı ..."a, diğer mirasçıları davaya katmak üzere süre verilmesi ya da mirasçıların davaya yazılı onaylarını sunması, onayın sunulmaması halinde terekeye temsilci atanması, bu şekilde dava şart noksanlığı giderildikten sonra davaya devam edilmesi gerekirken bu eksiklik giderilmeden işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
    Hâl böyle olunca, 6100 sayılı Yasanın 55. maddesi gözetilmek suretiyle öncelikle davacı ... mirasçılarının davadan haberdar edilmesi, dava şartı noksanlığının giderilmesi, davada taraf ehliyeti sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi