Davacı, 3.5.2004 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığı tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 03.05.2004 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile aykırı Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının maluliyetini gerektiren hastalık ve arıza ile işe girdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilirken eksik araştırma ve inceleme ile bu sonuca varılmıştır.
İhtilaf tarihinde yürürlükte bulunan mülga 506 sayılı Yasa"nın 109 maddesine göre,,Hak sahibi kimselerin malullük durumlarının, tespitinde, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızalar esas tutulur. Raporları yeter görülmiyen ilgililer Kurumca yeniden muayene ettirilebilirler. İlgililerin durumlarının tesbitinde son muayene raporu esas tutulur. Yukarıda belirtilen raporlar üzerine, Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilirse, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı düzenlenmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 13.09.1978 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olan davacının, Gülhüne Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı Hastahanesinin 03.12.1980 tarih ve 12189 Sayılı raporu ile davacıda “PARAPAREZİ Sekeli” bulunduğu teşhisi üzerine Askerliğe elverişli olmadığına karar verildiği, Sosyal Sigortalar Kurumu Balıkesir Hastahanesinin 24.06.1983 tarihli raporuna göre “Cerebella Paralizi ve dizerde Fileksion Kontraktürü nedeni ile ameliyat olduğu ve “CERAPRAL PALSY” teşhisi ile 20 gün istirahatli sayıldıktan sonra çalışabileceğine karar verildiği, Sosyal Sigortalar Kurumu Balıkesir Bölge Hastahanesinin 11.03.2004 tarihli raporu ile “ALTTA HAKİP OPASTİK GUADUPARAZİ (DEJENCRATİF HASTALIK) teşhisi konularak maluliyet oranının tespiti için Genel Müdürlükçe karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, Uludağ Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 02.08.2004 tarihli rapora göre “Davacıda CERAPRAL PALSY SEKELİNE BAĞLI % 40 KAS GÜCÜ KAYBI ” teşhisi konulduğu, SSK Sağlık İşleri Genel Müd Maluliyet Daire Başkanlığının 11.10.2004 tarihli yazısı ile “davacının 506 sayılı yasanın 53-a maddesine göre malül sayılmış ise de işe maluliyetini gerektiren arıza ile girdiğinden aynı yasanın 53 maddesi ilgili fıkrası uyarınca maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağı” görüşünün bildirildiği, Mahkemece alınan 01.06.2007 tarihli Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulu raporuna göre davacının mevcut belgelere göre maluliyetini gerektiren hastalık ve arızası ile işe girmiş olduğundan 506 sayılı yasanın 53 maddesi gereğince maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Yapılacak iş; davacının maluliyet başlangıç tarihinin saptanması açısından, 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesi ile " Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporuna davacı yanca itiraz edildiğine göre davacının 2/3 oranındaki maluliyet tarihinin başlangıcı konusunda Adli Tıp Kurumundan, gerektiğinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması ve 2/3 oranındaki maluliyetin kesin olarak hangi tarihte oluştuğu saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.