Davacı, ilk Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı SGK vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1994 yılında yapılan ilk prim kesintisini takip eden aybaşından dava tarihi olan 05.04.2007 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulü ile 01.05.1995 tarihinden itibaren davacının 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p.e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede davacının Ziraat Odası kaydının 09.02.1999 tarihinden itibaren başladığı, dosyada bulunan Türkiye Şeker Fabrikaları’nın 1996 yılı Bağ-kur kesinti listesi ve daha sonraki yıllara ait ekici bordroları ile Bağ-kur prim kesintilerini gösteren genel listeye göre davacının sattığı ürün bedelinden ilk prim kesintisinin 16.05.1997 tarihinde yapılıp daha sonraki yıllarda da yapılmış prim kesintilerinin bulunduğu; davacının 13.11.2001 tarihinden itibaren devam eden, 1479 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalılığının bulunduğu görülmektedir.
Mahkemece kesintinin bulunduğu 01.06.1997 tarihinden isteğe bağlı sigortalılığının başladığı 12.11.2001 tarihleri arasındaki dönemler yönünden verilen tesbit kararı yerinde ise de, prim kesintisinin bulunmadığı 01.05.1995-31.05.1997 tarihleri arasındaki dönem yönünden davacının 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde belirtilen kayıtlar bulunmadığı ve tarımsal faaliyet bu madde kapsamında kanıtlanamadığı halde bu dönemin de zabıta araştırmasına dayalı olarak kabul edilmesi ve 1479 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödediği 13.11.2001 tarihinden sonraki dönemde, davacı, isteğe bağlı sigortalı olduğundan ve isteğe bağlı sigortalılık statüsü önceden oluştuğundan 01.06.1997-12.11.2001 tarihleri arasındaki dönem yönünden primleri ödenen isteğe bağlı sigortalılığı geçersiz sayılarak 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.