19. Ceza Dairesi 2019/3115 E. , 2019/8043 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, Katılan Vekili
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında, 07.04.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/385 Esas sayılı hükmün Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2015/24140 Esas sayılı dosyasında derdest bulunduğunun anlaşılması karşısında
Anılan davanın akıbeti araştırılarak mümkünse birleştirilmesi aksi halde suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- .... plakalı nakil aracının iadesine yönelik temyiz incelemesinde ise, sanığın tüm aşamalarda yüklenen suçu kabul etmemesi ve evlerinin köydeki son ikametgah olduğu için polis ya da jandarmadan kaçan şahısların araçları evlerinin önüne bırakarak kaçtığını ifade etmesi karşısında, ele geçen kaçak eşyanın, nakil aracının taşıma kapasitesine göre miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu, ancak iyiniyet unsurunun tespiti bakımından, suç tarihi öncesinde aracın fiilen kim tarafından kullanıldığı fiilen kimin hakimiyetinde olduğu, üçüncü kişinin nerede oturduğu, sürücü belgesine sahip olup olmadığı, aracı hangi amaçla satın aldığı ve kullandığı hususlarında maddi gerçeğin tam olarak ortaya çıkartılabilmesi bakımından dosya arasında bulunan araç kiralama sözleşmeleri uyarınca suçta kullanılan kiralık aracın sahibi .... ile kiralayan .... simli şahısların konu hakkında detaylı bilgileri sorulup aracın ve bu şahısların sanıkla olan bağlantıları duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptandıktan sonra sonucuna göre müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması
Kabule göre ise;
1- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2- İyi niyetli 3. şahsa ait olduğundan müsaderesine yer olmadığına karar verilen nakil aracının kayıtlarındaki şerhin hükümle birlikte kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm kesinleştiğinde kaldırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 08/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.