Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/18051
Karar No: 2018/25187
Karar Tarihi: 22.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/18051 Esas 2018/25187 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı işyerinin ortağı olduğu ortak girişim bünyesinde çalışan davacı, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle feshedilmesi sonrası kıdem tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil, asgari geçim indirimi, yıllık izin ve fazla çalışma ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalıların temyiz itirazları reddedilirken, fazla çalışma ücret alacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu belirtilerek, işçinin fazla çalışmasını ispatla yükümlü olduğu, işyeri kayıtları ya da tanık beyanları kullanılabileceği vurgulanmıştır. Davacı tanıkların aynı işveren aleyhine aynı iddia ile açtıkları davalar nedeniyle menfaat birliği bulunduğu, yan delillerle desteklenmeyen tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağına karar verilmiştir. Yıllık izinlerin kullandırıldığının işveren tarafından belgelenmesi gerektiği vurgulanan kararda, mahkemece davanın aydınlatılması ödevi yerine getirilmeden eksik bir şekilde karar verildiği belirtilmiştir. Kararda, 4857 say
22. Hukuk Dairesi         2017/18051 E.  ,  2018/25187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan .... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil, asgari geçim indirimi, yıllık izin ve fazla çalışma ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti:
    Davalı .... vekili, husumet itirazında bulunduklarını, davacının ihaleyle işi üstlenen firma tarafından istihdam edildiğini, davalılar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, işin anahtar teslimi şeklinde ihale edildiğini belirterek davanın reddini talep edilmiştir.
    Davalı ... Tibbi Malzeme Temizlik Yemek İnş. San. Ltd. Şti. vekili, davacının davalı şirketin ortağı olduğu ortak girişim bünyesinde 30.11.2011 - 09.03.2014 tarihleri arasında asıl işverene bağlı olarak çalıştırıldığını, davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ortak girişimin asıl işverenden aldığı işin ihale süresi ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz :
    Kararı davalı .... vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı iddialarına ilişkin olarak işyeri kaydı mevcut olmayıp dinlenen davacı tanıkların beyanına itibar edilerek fazla çalışma ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı tanıkların davacı ile aynı mahiyette davasının bulunması sebebiyle davacı ile menfaat birliği içerisinde olduğu anlaşılmakta olup yan delillerle desteklenmeyen ve aynı işveren aleyhine aynı iddia ile açtıkları davalar nedeniyle aralarında menfaat birliği bulunan tanıkların beyanlarının fazla çalışma iddiası yönünden hükme esas alınması mümkün olmadığından salt husumetli tanık beyanlarıyla söz konusu fazla çalışmanın kanıtlandığı kabul edilerek hüküm tesis edilmesi isabetli olmamıştır. Hal böyle olunca fazla çalışma yaptığı sabit olmayan davacının söz konusu talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-4857 sayılı İş Kanunu"nun 59.maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının on yedi yıldan fazla olan hizmet süresi boyunca yıllık ücretli izin kullanmadığı varsayılarak, yıllık ücretli izin hesabı yapılmıştır.
    Davacının, işyerinde çalıştığı on yedi yıl sekiz aylık hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde davacının bu konudaki beyanları alınarak sonucuna göre yıllık ücretli izin alacağı hesaplanması gerekirken, belirtilen hususlar yerine getirilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile verilmiş olan karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi