Davacı, davalı işveren nezdinde 3.l0.2006 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine   karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, davalıya ait işyerinin gemi inşa-montaj bölümünde,2.10.2006 tarihinde çalışırken geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemede,istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğundan usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı,A.A.ın davalıya ait gemi inşa-montaj işyerinde 2.10.2006 tarihinde “Beşiktaş”isimli geminin yağ borularının sökme ve  taşıma işini yaptığı sırada bir boruyu kaldırınca “bel ağrısı,tutulma”şikayeti ile ekli vizite kağıdından anlaşıldığı üzere hastaneye götürüldüğü uyuşmazlık konusu değildir.Davada ki sorun bu olayın iş kazası olup olmadığının tesbitine ilişkindir.Ekli 18.1.2008 günü Müfettiş raporu ile olayın iş kazası sayılabilmesi için “olay ile sigortalıda oluşan arıza arasında”uygun illiyet bağının bulunmaması nedeniyle davacının maruz kaldığı olayın hastalık sigortası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine SGK’ca olayın iş kazası sayılmadığı ortadadır.Mahkemece,yapılan yargılamala sırasında olay ile ilgili hastane raporları dosyaya eklenip tanık beyanları ile sonuca gidilmiş ise de davacının anılan boruyu kaldırması sonunda uğradığı “bel arızası”şikayetinin,önceden olup olmadığı,bu rahatsızlığın oluşması ile olay arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği açıktır.
Yapılacak iş: öncelikle davalı işverenden davacıya ait işyeri şahsi dosyası ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu sigorta dosyasında bulunan tüm evraklar getirtilerek davacıda olaydan önce böyle bir rahatsızlık bulunup bulunmadığını tespit etmek, ekli hastane raporları ve beyanlara göre davacı da oluşan “bel rahatsızlığı-fıtık”arazı ile davacının 2.10.2006 tarihinde yaşadığı “boru kaldırma sonucu oluşan bel tutulması-ağrı arazı" arasında uygun illiyet bağının olup olmadığı,bu rahatsızlığın 2.10.2006 günlü olay sonucunda oluşup oluşmadığı hususunda Adli Tıp Kurumun’dan yöntemince rapor almak ,alınacak bu rapor gereğince tüm deliller birarada değerlendirilip  sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular  dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırtırma ile yazılı  şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 2.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.