Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/20746
Karar No: 2009/2932
Karar Tarihi: 02.03.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/20746 Esas 2009/2932 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/20746 E.  ,  2009/2932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Hukuk  (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 13/03/2007
    NUMARASI : 2006/658-2007/80

    Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı 1996 yılından tescil edildiği 1.1.1999 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine  karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektici nedenlere göre davalı  Kurumun tüm  davacı vekilinin  aşağıdaki bendin kapsamı dışında  kalan temyiz itirazlarının  reddine. 
    2-Dava,  davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı 1996 yılından tescil edildiği 1.1.1999 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur  sigortalısı  olduğunun tesbitine ilişkindir.
    Mahkemece  davacının 1999 yılından önce davalı Kurum hesabına yatırılmış bir  prim kesintisi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına  girenlerin  belirtilen  şekilde  prim  borçlarının  ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine  göre  kayıt  ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  biLdirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.                 
    Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa"nın uygulanmasına ilişkin 26.03.1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK."nun 526.maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden  kesinti yapıldığının tesbiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 17.02.2002 tarihinden itibaren Ziraat Odasına kaydının bulunduğu,  Tarım Kredi Koop ortaklığının bulunmadığı, teslim ettiği ürün bedelinden Bağ-Kur priminin  1996 yılı ürün bedellerinden 17.04.1997 tarihinde yapıldığı ve takip eden  1998, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006 ve  2007 yıllarında da tevkifat yoluyla kesinti yapıldığı, adına kayıtlı zirai arazilerinin bulunduğu ve  01.01.1999 tarihinden itibaren tarım Bağ-kur sigortalı olarak tescilinin yapıldığı ve sigortalılığının devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başı olan 01.05.1997 tarihi ile kuruma kayıt ve tescilinin yapıldığı 01.01.1999 tarihleri arasındaki sürede  tarım Bağ-kur sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar  verilmesi  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,    02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi