Davacı, l.l.l989-31.12.l998 tarihleri arasında l479 sayılı yasaya tabi sigortalı olduğunun ve l.2.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 1.1.1989-31.12.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun ve tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 1.2.2004 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece önceki bozma ilamına uyularak davacının 2926 sayılı Yasa"ya göre 1.2.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının biçerdöver işletmeciliğinden dolayı 1.1.1989-31.12.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi esnaf Bağ-kur sigortalısı ve 1.1.1999 tarihi ile tahsis talebinde bulunduğu 26.1.2004 tarihine kadar da 2926 sayılı Yasa"ya tarım Bağ-kur sigortalısı olduğu, kurumca 1479 sayılı Yasa"ya tabi prim ödemelerinin tarım Bağ-kur sigortalılığına sayıldığı, 9.3.1999-26.1.2004 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi prim ödediği, 26.1.2004 tarihli 2926 sayılı Yasa"ya göre aylık bağlama isteminin kurumca 15 tam yılı dolmadığından reddedildiği, davacının 10 yıl 1479 sayılı Yasa"ya tabi, 5 yıl 25 gün de 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süresinin bulunduğu görülmektedir.
Bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında PTT Merkez Müdürlüğü"nden gelen 12.3.2007 tarihli yazı cevabında davacı tarafından 26.1.2004 tarihinde davalı Kuruma gönderilen 1.360.00TL prim borcunun davalı Kurumca P.T.T"den alınması sebebiyle "Elde Kalan Havalelerin PTT Bank İşlem Müdürlüğü"ne Gönderilmesi" ile ilgili Yönetmelik gereği 30 günlük süre dolduktan sonra PTT Bank İşlem Müdürlüğü"ne gönderildiği ve aynı Yönetmeliğin zamanaşımı konulu 86.maddesi gereğince havalenin postaya verildiği tarihi izleyen 3 yıllık zaman içerisinde başvuru yapılabileceği bildirilmiştir.
Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere davacının "adreste ödemeli şekilde" göndermediği havalenin davalı Kurumca PTT şubesinden alınmadığı, davacı tarafından da süresi içinde PTT"den geri istenmediğinden paranın halen PTT elinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar önceki bozma kararında davacı tarafından PTT"ye yatırılan para ile ilgili açıklık bulunmadığından paranın davacı tarafından alınmaması halinde davalı Kurum hesabına geçtiği varsayımına dayanılarak "paranın davacı tarafından alınmaması halinde paranın Kuruma ödendiğinin kabulüyle sonuca ulaşılması gerektiği "belirtilmiş ise de PTT Merkez müdürlüğü"nün 12.3.2007 tarihli yazısından da anlaşıldığı üzere davacı tarafından yatırılan paranın Kurum hesabına girmediği hususu artık kesinleştiğinden yapılacak iş, davacının 1.1.1989-26.1.2004 tarihleri arasında ne miktar borcu bulunduğunun davalı Kurumdan sorularak davalı Kurumun banka hesabına yatırması için davacıya önel vermek gerekirse "tevdii mahalli" tayin etmek suretiyle paranın yatırılmasını sağlamak ve para yatırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar vermektir
Kabule göre de davacının toplam 15 yıl 25 gün sigortalılık süresi bulunmasına göre diğer şartlarında bulunması halinde ancak kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığı belli olmasına rağmen, aylığın niteliğinin belirtilmemesi de hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.