Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/13410
Karar No: 2009/3008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/13410 Esas 2009/3008 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/13410 E.  ,  2009/3008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tekirdağ İş Mahkemesi
    TARİHİ : 16/05/2008
    NUMARASI : 2006/629-2008/138

    Davacı, l.l.l989-31.12.l998  tarihleri arasında l479 sayılı yasaya tabi sigortalı olduğunun ve l.2.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Dava, davacının  1.1.1989-31.12.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya  tabi sigortalı olduğunun ve  tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 1.2.2004 tarihi itibariyle  yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine  ilişkindir.
    Mahkemece önceki bozma ilamına uyularak davacının 2926 sayılı Yasa"ya göre 1.2.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine  karar verilmiş ise de varılan bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının biçerdöver işletmeciliğinden dolayı 1.1.1989-31.12.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi esnaf Bağ-kur sigortalısı ve 1.1.1999 tarihi ile tahsis talebinde bulunduğu 26.1.2004 tarihine kadar da 2926 sayılı Yasa"ya tarım Bağ-kur sigortalısı olduğu, kurumca 1479 sayılı Yasa"ya tabi prim ödemelerinin tarım Bağ-kur sigortalılığına sayıldığı, 9.3.1999-26.1.2004 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi prim ödediği, 26.1.2004 tarihli 2926 sayılı Yasa"ya göre aylık bağlama isteminin kurumca 15 tam yılı dolmadığından reddedildiği, davacının 10 yıl 1479 sayılı Yasa"ya tabi, 5 yıl 25 gün de 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süresinin bulunduğu görülmektedir.
    Bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında PTT Merkez Müdürlüğü"nden gelen 12.3.2007 tarihli yazı cevabında davacı tarafından 26.1.2004 tarihinde davalı Kuruma gönderilen 1.360.00TL prim borcunun davalı Kurumca P.T.T"den alınması sebebiyle "Elde Kalan Havalelerin PTT Bank İşlem Müdürlüğü"ne Gönderilmesi" ile ilgili Yönetmelik gereği 30 günlük süre dolduktan sonra PTT Bank İşlem Müdürlüğü"ne gönderildiği ve aynı Yönetmeliğin zamanaşımı konulu 86.maddesi gereğince havalenin postaya verildiği tarihi izleyen 3 yıllık zaman içerisinde başvuru yapılabileceği bildirilmiştir.
    Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere davacının "adreste ödemeli şekilde" göndermediği havalenin davalı Kurumca PTT şubesinden alınmadığı, davacı tarafından da süresi içinde PTT"den geri istenmediğinden paranın halen PTT elinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar önceki bozma kararında davacı tarafından PTT"ye yatırılan para ile ilgili açıklık bulunmadığından paranın davacı tarafından alınmaması halinde davalı Kurum hesabına geçtiği varsayımına dayanılarak "paranın davacı tarafından alınmaması halinde paranın Kuruma ödendiğinin kabulüyle sonuca ulaşılması gerektiği "belirtilmiş ise de PTT Merkez müdürlüğü"nün 12.3.2007 tarihli yazısından da anlaşıldığı üzere davacı tarafından yatırılan paranın Kurum hesabına girmediği hususu  artık kesinleştiğinden yapılacak iş, davacının 1.1.1989-26.1.2004 tarihleri arasında ne miktar borcu bulunduğunun davalı Kurumdan sorularak davalı Kurumun banka hesabına yatırması için davacıya önel vermek gerekirse "tevdii mahalli" tayin etmek suretiyle paranın yatırılmasını sağlamak ve para yatırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar vermektir
    Kabule göre de davacının toplam 15 yıl 25 gün sigortalılık süresi bulunmasına göre diğer şartlarında bulunması halinde ancak kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığı belli olmasına rağmen, aylığın niteliğinin belirtilmemesi de hatalı olmuştur.
    Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın  eksik inceleme  ve araştırma sonucunda  yazılı olduğu şekilde karar verilmiş  olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde,  davalı kurumun   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.03.2009  gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi