3. Hukuk Dairesi 2016/726 E. , 2017/7245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin, evinin tamiratı ve dekarasyon işi için davalı ile 01.01.2013 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, iş bedelinin ....250 TL olarak kararlaştırıldığını, ancak müvekkilinin davalıya toplam ....650 TL ödediğini, ayrıca davalının sözleşmenin altında yer alan bonoyu sonradan doldurarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığı gibi takibe konu edilen senedin nama yazılı olmaması nedeniyle bono vasfında bulunmadığını ileri sürerek; müvekkilinin davalı tarafça başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbiti ile takibin iptalini, yine müvekkilinin fazladan ödediği ....400 TL ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, görevsizlik kararı verilmediği takdirde yapılan ödemelerin takip konusu bono ile ilgisi olmadığını, zira bononun illetten mücerret olduğunu savunarak; davanın usulden ve esastan reddi ile müvekkili yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir
Mahkemece; davanın bonoya dayalı menfi tesbit isteğine ilişkin olduğu, buna göre davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
...- Dava; davacı (işveren) ile davalı (yüklenici) arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle fazladan ödenilen iş bedelinin istirdadı, ayrıca taraflarca imzalanan eser sözleşmesi metninde yer alan bononun (iş bedelinin ödenmiş olması ve nama yazılı olmamasına rağmen) davalı tarafından doldurularak takibe konulduğu iddiasıyla menfi tesbit istemlerine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un "Amaç" başlıklı .... maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, "Kapsam" başlıklı .... maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın .... maddesinde; Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Yukarıda açıklandığı üzere, eser sözleşmeleri 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alınmış olduğundan, ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyen tarafın yaptığı eser sözleşmesi de tüketici işlemidir.
Somut olayda; davacı, konuta ilişkin eser sözleşmesi nedeniyle talepte bulunduğu için, tüketici işleminden doğan bu davaya bakma görevi, tüketici mahkemesine aittir.
Bu durumda, mahkemece; işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.