3. Hukuk Dairesi 2020/11516 E. , 2021/8218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı ... T.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Susuz Mevkii, 44784 Ada, 1 parselde kayıtlı bulunan taşınmazda davalı ..... A.Ş. tarafından inşaa edilen B blok 42 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını, satış bedelinin bir kısmının ödenmesi için diğer davalı ... A.Ş’den bağlı kredi kullandığını, dairenin sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmediğini, bankanın da müşterek müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmaz ve ortak alanlarda mevcut eksik işlerin karşılanması için 100-TL kira kaybı, 100 TL tazminatın ve 1500 USD karşılığı Türk Lirası gecikme cezasının davalılardan faizi ile tahsilini istemiş, 10.04.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle daire ve ortak yerlerdeki eksik ve ayıplı imalat için toplam 32.059,14-TL, ceza-i şart olarak 2.815,56-TL, kira tazminatı için 6.290,00-TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiş
Diğer davalı Banka ise, haksız davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kabulüne, Ankara ili Yenimahalle ilçesi 44784 ada 1 parsel B blokta bulunan 42 nolu bağımsız bölüm ve ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalat yönünden 32.059,14 TL alacağın 100,00 TL"lik kısmı için dava tarihinden; bakiye kısmı için ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) b-Cezai şart tutarı olarak hesap edilen 2.815,56 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı banka yönünden kredi
../...
-2-
miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere), c-Kira Tazminatı olarak hesap edilen 6.290,00 TL alacağın 100,00 TL"sine dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,(davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) d-fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı Banka tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.). Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde hüküm, temyiz edenin aleyhine bozulamayacağı gibi Yargıtay"ın temyiz eden tarafın lehine verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de temyiz eden tarafın bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Bu yasağa "aleyhe hüküm verme yasağı" denir (KURU, Baki; İstinaf sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ağustos 2016, s. 739-740). Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Bu açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde iki kez bozma geçirmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin 05/02/2013 tarih ve 2010/1282 Esas ve 2013/342 Karar sayılı kararı ile; ıslah da dikkate alınarak davacının davasının kabulü ile a-Ayıplı ve eksik imalat yönünden 32.059,14-TL alacağın 100,00 TL"lik kısmı için dava tarihinden; bakiye kısmı için ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere),b-Cezai şart tutarı olarak hesap edilen 2.815,56 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ..."den tahsili ile davacıya ödenmesine c-Kira Tazminatı olarak hesap edilen 6.290,00 TL alacağın 100,00 TL"sine dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan Laçin Turizm"den tahsili ile davacıya ödenmesine, d-Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, karar verilmiş, hüküm, davalı ... A.Ş tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 13.12.2013 tarihli ve 2013/15672 Esas-2013/31312 Karar sayılı ilamı ile “... davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının reddi ile hükme esas alınan 04.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacının satın aldığı B Bloktaki inşaat seviyesinin %65 oranında (daire bazında %75) tamamlandığı tespit edilerek eksik iş bedeli hesaplanmıştır. Gerek davalı banka vekilinin bu konudaki itirazları, gerekse dosya içinde bulunan ve bir başka dava dosyasında aldırılan 28.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda ise B Bloktak i tamamlanma oranının %70,70
olduğu mütalaa edilmiştir. Bu durumda dava konusu dairenin bulunduğu B Bloktaki tamamlanma oranı konusunda birbiriyle çelişen farklı bilirkişi raporları mevcuttur. Hal böyle olunca eldeki dosyada aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edilemez. O halde mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle mahallinde keşif yapılmalı, B bloğun inşaat seviyesi taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olacak ve bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilecek şekilde tespit edilmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir...” gerekçesiyle bozulmuştur. Bu kez mahkemenin 20/10/2015 tarih ve 2014/990 Esas-2015/1984 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, bağımsız bölüm ve ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalat yönünden 32.059,14 TL alacağın 100,00 TL"lik kısmı için dava tarihinden; bakiye kısmı için ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline (davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere), cezai şart tutarı olarak hesap edilen 2.815,56 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline, kira tazminatı olarak hesap edilen 6.290,00 TL alacağın 100,00 TL"sine dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan Laçin Turizm"den tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiş ve yine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 04.10.2018 tarihli ve 2016/952 Esas ve 2018/8999 Karar sayılı ilamı ile “...davacının cezai şart ve kira tazminatının da davalılardan tahsilini talep etmiş olmasına karşın davalı banka yönünden bu talepler bakımından hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece 05/02/2013 tarih ve 2010/1282 Esas ve 2013/342 Karar sayılı ilk hükmü davalı bankanın sair temyiz itirazları reddedilerek sadece ayıplı ve eksik imalatların belirlenmesi için aldırılan bilirkişi raporlarındaki çelişki giderilerek hüküm kurulması yönünden dosyanın bozulduğu ve kira kaybı ve cezai şart talepleri bakımından kararın kesinleştiği gözetilmeyerek, davalı bankanın aleyhine sonuç doğuracak ve usuli kazanılmış hakkını ihlal edecek nitelikte cezai şart tutarı olarak hesap edilen 2.815,56 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere), kira Tazminatı olarak hesap edilen 6.290,00 TL alacağın 100,00 TL"sine dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine (davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, ikinci bentlerde belirtilen yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalı ... T.A.Ş.’nin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin b. fıkrasında yer alan "Cezai şart tutarı olarak hesap edilen 2.815,56 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere)" söz ve rakamının çıkartılmasına, yerine "Cezai şart tutarı olarak hesap edilen 2.815,56 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı
... TURİZM İNŞ.SAN.TİC.A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine, "ifadelerinin yazılmasına ve yine temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin c. fıkrasında yer alan "Kira Tazminatı olarak hesap edilen 6.290,00 TL alacağın 100,00 TL"sine dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı banka yönünden kredi miktarı 44.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere)" söz ve rakamının çıkartılmasına, yerine "Kira Tazminatı olarak hesap edilen 6.290,00 TL alacağın 100,00 TL"sine dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... İNŞ.SAN.TİC.A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine" ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.