20. Hukuk Dairesi 2016/7889 E. , 2016/10894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., davalılar Orman Yönetimi, Hazine, ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 08.10.2008 tarihli dava dilekçesi ile davalı gerçek kişilerce 19/02/1988 tarihinde TMK"nın 713. maddesi uyarınca açılan tescil davasının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/181 E. sırasındaki yargılama aşamasında müvekkilinin taşınmaz içerisindeki bir bölümde kendisinin hak sahibi olduğundan bahisle davaya katılma talebinde bulunduğunu, mahkemece davalı gerçek kişilerin açtığı davanın kabulüne dair hükmün derecattan geçerek 08/07/2008 tarihinde kesinleştiği, müvekkilinin davayı takipsiz bıraktığından onunla ilgili bir hüküm kurulmadığını, müvekkilinin davayı takipsiz bırakmasından dolayı keşifte tanıklarını dinletemediği ve kendisinin de hak sahibi olduğunu kanıtlayamadığını, bu nedenle müvekkilinin kullanımında olan yerin davalılar adına tescil edildiğini, davalılar adına tescile karar verilen 11.764,46 m2 yerin 2.513,63 m2 sinin müvekkilinin kadim zilyedinde olduğunu, bu bölüm dışında kesinleşen tescil hükmüne esas raporda (5) numaralı bölüm olarak belirtilen 3.743,64 m2 yerin ise kadimden beri müvekkilinin kullanımda olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetliğe dayalı olarak tapuya müvekkili adına tescilinin gerektiği ileri sürülerek kesinleşen tescil hükmüne esas raporda (4) numaralı bölüm olarak gösterilen ve davalı gerçek kişiler adına tescil edilen 11.764,46 m2"lik kısım içinde yer alan 2.513,63 m2"lik kısmın tapusunun iptali ile bu yerin müvekkili adına tapuya tesciline, kesinleşen tescil hükmüne esas raporda (5) numaralı bölüm olarak belirtilen 3.743,64 m2 yerin ise müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının davalılar ..., ...., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açtığı davanın kesin hüküm nedeni ile reddine,
Davacının diğer davalılar yönünden açtığı davanın kabulü ile; ... ili, ... ilçesi, Konuş mevkiinde bulunan ve fen bilirkişisinin 18/12/2012 tarihli raporuna 2 nolu ekli krokide (B) harfi ile gösterilen sarıya boyalı 3743.35 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ..., davalılar Orman Yönetimi, Hazine, ... ve ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava bir kısım taşınmazın TMK"nın 713. maddesi gereğince tescili ile bir kısım tapulu taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescili istemine ilişkindir.
Yörede ilk kez davaya konu 4431 parselin A(2513,63) bölümü ve parsel nosu bulunmayan B(3743,35) bölümü 1963-1964 yıllarında ... Köyünün kadastrosunun yapılması sırasında tanzim olunun 9-10 nolu paftalarda tapulama harici bırakılarak ve bu yerler "çalılık - kayalık" olarak gösterilmiştir.
Dava konusu edilen yerlerin içinde bulunduğu tapulama harici bırakılan kısım 05.12.2006 tarih 348 sayılı ... Belediyesi encümen kararı ile 3194 sayılı Kanun kapsamında imar uygulamasına tabi tutulmuş, 18.428,00 m2 miktarındaki ihdas (I) parseli kapsamına alınmış ve çalışmalar kesinleştirilerek 08.02.2007 tarihinde tescil edilmiştir. Ancak; dava konusu yere ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/34 Esas sayılı dosyasının kesinleşen kararının infaz ve tescili için müracaat edilmesi üzerine mahkeme kararının infazı ile mükerrer durum oluşacağından imar uygulamasının iptal edilerek mahkeme kararının infazından sonra yeniden imar uygulaması yapılması gerektiği gerekçesiyle Milli Emlak Müdürlüğünün müracaatı üzerine yapılan imar uygulaması ... İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve ... Belediyesi belediye encümeninin 12.05.2009 tarih 106 sayılı kararı ile imar uygulamasının iptal edilerek eski hale dönüşümün yapılarak 24.11.2009 tarih 26931 yevmiye nosu ile tapuda tescil işlemi gördüğü, davalı ... mirasçılarına ait yer 11.764,46 m2 miktarında narenciye bahçesi vasfıyla 4331 parsel numarası ile tescil görmüş, davacı tarafın dava konusu yaptığı tapulama harici bölüm ise 4331 parselin kuzeyinde parsel numarası almaksızın işlem görmüştür.
Mahkemece, davacının davalı gerçek kişiler aleyhine açtığı davanın kesin hüküm nedeni ile reddine, diğer davalılar aleyhine açtığı davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 18/12/2012 tarihli raporuna 2 nolu ekli krokide (B) harfi ile gösterilen sarıya boyalı 3743.35 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
Şöyle ki; dosya aslı bu dosya içinde yer alan, davalı gerçek kişilerinin murisi... tarafından Hazine, Belediye ve Orman Yönetimi aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 19/02/1988 tarihinde TMK"nın 713. madde uyarınca açılan tescil davasına, eldeki dosya davacısı ... müdahil olarak katılmış, mahkeme 17/12/2002 günlü karar ile davanın reddine karar vermiş, red kararı asıl davacı... ile davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, gerekçeli karar ve Orman Yönetiminin temyiz dilekçesi müdahil ... vekiline tebliğ edilmesine rağmen, müdahil kararı temyiz etmemiş, temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 29/03/2004 gün ve 2004/1721-2372 sayılı ilamı ile eksik incelemeye ilişkin olarak hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma kararına uyan mahkemece 30/12/2005 gün ve 2005/34-830 sayılı karar ile müdahilin davasının açılmamış sayılmasına, asıl davacının davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20/11/2006 gün ve 2006/4581-7119 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Kesin hüküm HUMK"nın 237. maddesinde (HYY’nın 303. maddesi) düzenlenmiştir. Kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için davanın taraflarının, konusunun (müddeabihinin) ve dava sebeplerinin yani davada dayanılan vakıaların aynı olması gerekir. Kesin hüküm, mahkemeleri davanın taraflarını, cüzi ve külli haleflerini (akdi ve ırsi ardıllarını), tüm kurum ve kuruluşları bağlar.
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/181 Esas- 2002/1179 Karar sayılı dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporlarının incelenmesinden; davacı tarafından eldeki dosyada dava edilen (B) harfi ile gösterilen 3743.35 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/181 Esas- 2002/1179 Karar sayılı dosyasında dava edilen ve fen bilirkişinin 15/11/1990 tarihli raporunda 5 numara ile gösterilen yer içinde kaldığı ve bu kısma ilişkin mahkemece verilen red hükmünün eldeki dosya davacısı (... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/181 Esas- 2002/1179 Karar sayılı dosyasındaki müdahil) tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle onun hakkında kesinleşmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle; mahkemece, taraflar arasında görülen eldeki davada (B) harfi ile gösterilen 3743.35 m2 yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Bunun yanı sıra, eldeki dosyada dava konusu olan (A) harfi ile gösterilen 2513,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/34-830 sayılı tescil ilamı ile oluşan 4331 parsel içerisinde kalmakta olup davacının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası kapsamında bu kısma ilişkin olarak her hangi bir talebi bulunmamaktadır. Bu haliyle eldeki dosyada dava konusu olan (A) harfi ile gösterilen 2513,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin davacı yönünden kesin hükümden söz edilemez. Mahkemece işin esasına girilerek tüm dosya kapsamı, tarafların delilleri değerlendirilerek bu bölüme ilişkin üstün hak sahibinin belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve delillerin yanlış taktiri neticesinde yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.