Davacı, Kurumca geri istenen 5.842,00-TL tedavi giderinin iptaliyle, borçlu olmadığının tespitine   karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine  karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının davalı Sosyal Güvenlik Kurumunca geri istenen 5.842,00.- YTL tedavi giderini borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 1479 sayılı Yasanın ek 12.maddesine göre, sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilmek için; ilk defa sigortalı olanlar için en az 8 ay, yeniden sigortalı olanlar için en az 4 ay eksiksiz sağlık sigortası primi ödenmiş olması ve sağlık ile sigorta prim borcunun bulunmaması gerekmektedir. Prim borcunun ödenmesinden amaç; sigortalının prim borçlarını ödeme konusunda iradesini ortaya koyması ve prim borçlarını ödemesidir. Maddi hesap hatası veya yanılgılardan kaynaklanan veya önemsiz kabul edilebilecek eksik veya geç ödemelerden bahisle, sigortalıların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ileri sürülemez. Kaldı ki; Kurum, anılan Yasa’nın 54.maddesinden kaynaklanan yetki ve görevi gereği bu tür eksiklikleri gidermek yetkisine de sahiptir. Aksi durumda kişilerin sosyal güvenlikleri konusunda  önemli aksamalar doğabilir ve sigortalı istenmeyen durumlarla karşı karşıya kalabilir.
Somut olayda, 01.01.1995 tarihinden itibaren  2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım bağ-kur sigortalısı iken, vergi kaydı nedeniyle 05.05.2006 tarihinde, 4.10.2000 tarihi itibariyle re’sen, geriye doğru zorunlu Bağ-kur sigortalısı olarak tescil edilen davacı, bu tarihe kadar  tarım Bağ-kur sigortalısı olarak sağlık karnesi almış, prim borçlarını ve sağlık primlerini ödeyerek sağlık karnesine vize yaptırmıştır. 03.01.2001-05.05.2006 tarihleri arasında sağlık karnesini kullanarak Kurumca tedavi giderleri karşılanmıştır. Daha sonra 05.05.2006 tarihinde zorunlu Bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiğinde 03.10.2000 tarihinden sonra tarım Bağ-kur sigortalısı olarak ödenen primleri, zorunlu Bağ-kur sigortalısı olduğu dosyaya aktarılmıştır. Davacı, 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu Bağ-kur sigortalısı olduğu prim borçlarını 5458 sayılı Yasa’dan yararlanarak geriye doğru 2006 yılının Haziran ayında ödemiştir. Buna rağmen Kurum, sağlık yardımları yapılan dönemde davacının, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak prim borcu bulunduğundan yapılan sağlık yardımlarını geri istemiştir.
Sağlık karnelerini tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak vizelettiği tarihte ve daha sonra da zorunlu Bağ-kur sigortalısı olarak sağlık yardımlarının yapıldığı  süreye ait primlerini ödemiş olan  davacının sigortalılık süresince prim borçlarını ödeme iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından sağlık yardımlarından yararlandırılması gerekir. Bu nedenle davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine  karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.     
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya  iadesine,  05.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.