1. Hukuk Dairesi 2016/3296 E. , 2016/3174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ..., ..., ... ve ... vekili ile davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.11.2015 ...... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile diğer temyiz edenler vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava ve birleştirilen dava ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, anneleri olan mirasbırakan ..."nin 9241 ada 8 parsel sayılı taşınmazın maliki iken yüklenici davalı ile 28.07.1999 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, sözleşmeye göre, 14.04.2000 tarihinde alınan yapı ruhsatından itibaren 12 ay içerisinde, inşaatın sözleşme şartlarına uygun bir şekilde tamamlanması gerektiği hâlde tamamlanmadığı gibi, kendilerinin gayrumenkule girmesini engellemek için taşınmazı kiraya verdiğini ileri sürerek 01.05.2001-30.11.2004 tarihleri arasındaki dönem için davalının elde ettiği kira gelirlerinden murislerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre payına isabet eden (% 55) üzerinden miras paylarına isabet eden 6/8 paya göre toplam 27.006.25,00 TL (ıslah ile birlikte 100.579,12 TL) ecrimisilin kademeli yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişler; birleştirilen davada ise davacılar 01.12.2004-31.03.2005 tarihleri arasındaki dönem için toplam 32.223,12 TL ecrimisilin kademeli yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişler; asıl ve birleştirilen davada davacı ... yargılama sırasında 14.11.2005 tarihinde öldüğünden yasal mirasçıları ..., ... ve ... yargılamaya katılmışlardır.
Davalı, husumet itirazında bulunarak davanın esastan da reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden davacılardan ..."ın açtığı davanın 1086 sayılı HUMK.nun 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, diğer davacıların açtığı davanın kabulüne; birleştirilen dava yönünden ise davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince "... iştirak halinde mülkiyete konu taşınmaz için tüm mirasçılar tarafından birlikte dava açılmadığı; tereke temsilcisi atanmadığı, davaya muvafakatlerinin sağlanmadığı..." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden davacı ... hakkında verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,asıl ve birleştirilen davada davacı ... mirasçılarının açtığı davanın 6100 sayılı ...nun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, asıl ve birleştirilen davada davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulü ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1550 E. 2011/535 K. sayılı ilamı ile anılan taşınmaz üzerindeki iştirakin müşterek mülkiyete çevrildiğinden bahisle bilirkişi tarafından saptanan ecrimisil bedellerinin tahsiline ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince "...Davacı ... yönünden; davacı vekili 04.04.2012 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.Feragat, HMK. nun 307. maddesinde, taraflardan birinin davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış, 311. maddede ise feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır. Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Ancak, hükümden sonra ortaya çıkan temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisi ise hükmü veren mahkemeye aittir.Bu itibarla, mahkemece, davadan feragat hakkında bir karar verilmesi gerekir.Öte yandan talep olması halinde bilirkişi tarafından belirlenen ecrimisil miktarına tahakkuk tarihleri olan dönem sonlarından itibaren yasal oranda faiz yürütülmesi gerekmektedir. Davacılar, dava-birleşen dava ve ıslah dilekçelerinde dönem sonlarından itibaren yasal oranda faiz yürütülmesini istemişlerdir. Mahkemece, saptanan ecrimisil bedeline dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir.Diğer taraftan dava konusu taşınmaz ... İlçesi ... mahallesi 9241 ada 8 parsel üzerinde bulunan 4 bodrum kat+zemin kat+2 normal kat+çekme katlı binanın tamamı olup Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği davacıların murislerine düşen kısımların neler olduğu araştırılmamıştır. Yine, müşterek mülkiyete dönüşen paylar ile bilirkişi raporunda hesaplama konusu yerler arasında irtibat sağlanmamıştır. Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporu yeterli değildir. Mahkemece, davacıların hissesine isabet eden yerler saptanmak ve denetime elverişli şekilde rapor alınmak suretiyle talep edilebilecek ecrimisil miktarları belirlenmelidir.Yine davanın kabul ve reddedilen miktarları gözetilerek yargılama gideri ve yargı harcının bu oranlara göre taraflar arasında dağıtılması gerekirken davalı aleyhine tüm harç ve yargılama gideri takdirinde kabul şekline göre isabet görülmemiştir. Ayrıca, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesi ile bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, asıl ve birleşen davada davacılar ..., ... ve ... yönünden paylarına isabet eden yerler 1, 2, 3, 6, 7, 10 ve 11 nolu bağımsız bölümler üzerinden asıl davadaki 01.05.2001-30.11.2004, birleşen davadaki 01.12.2004-31.03.2005 tarihleri arasındaki dönem için ve davacıların miras payları da gözetilerek hesaplanan bilirkişi raporuna atfen davacıların her birinin asıl davada 16.504,40 TL, birleşen davada ise 2.439,20 TL olmak üzere anılan 3 davacının toplam 56.820,80 TL ecrimisil hakkının bulunduğu tespit edilmiş ise de taleple ve ıslahla bağlı kalınarak anılan 3 davacı için toplam 50.289,56 TL ecrimisile karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davada davacılar ..., ... ve ... yönünden ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacı ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Asıl davada 6 davacı ( ..., ......, ..., ..., ... ve ...) ıslah ile birlikte 100.579,12.-TL ecrimisil isteminde bulundukları ve 3 davacının (..., ... ve ..."nin) her birinin ecrimisil isteminin 16.763,18.-TL (3 davacı için toplam 50.289,54.-TL) olduğu halde ıslah gözetilmeksizin; birleştirilen davada ise 5 davacı (......, ..., ..., ... ve ...) dava dilekçesi ile 32.223,12.-TL ecrimisil isteminde bulundukları ve 3 davacının (..., ... ve ..."nin) her birinin ecrimisil isteminin 6.444,62.-TL (3 davacı için toplam 19.333,86.-TL) olduğu halde talep nazara alınmaksızın bu davacılar yararına asıl ve birleştirilen davada toplam 50.289,56.-TL ecrimisile hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi davacı ... ile davalı yüklenici arasında yapılan sulh protokolü çerçevesinde tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebinde bulunamayacakları dikkate alınmaksızın davacı ... aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
Davacı ..., ..., ... ve ... vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalılardan alınmasına, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.