Adana Ceza Kararları - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2010/36569 Esas 2014/5502 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/36569
Karar No: 2014/5502
Karar Tarihi: 02.09.2014

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2010/36569 Esas 2014/5502 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

ADANA 1. Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin kullanmak için uyuşturucu maddesi bulundurması suçundan mahkum etti. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun benimsediği karara göre, söz konusu suç için uygulanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının kanun değişikliği sonrası verilip verilmediğine bakılmaksızın, itiraz kanun yoluna tabi olduğu belirtilerek hüküm bozuldu. Ayrıca, suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçen dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi (kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma), 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri (dava zamanaşımı süresi) ve CMK'nın 223/8. maddesi (kamu davasının düşme nedenleri).

10. Ceza Dairesi 2010/36569 E. , 2014/5502 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : ADANA 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarih ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanık hakkında “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince 02.07.2007 tarihinde verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, tebliğnamedeki bu yöne ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Suç tarihinden inceleme tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 02/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.